Libro Projesi, meslek yaşamlarında ilham kaynağı olan kişiler tarafından tavsiye edilen kitap listelerinden oluşmaktadır. Bazı kitaplar mesleki içerikte olmasa da yetkinliklerinizi geliştirmede size yön verecek şekilde seçilmiştir. Libro listelerinin size fayda sağlayacağını umut ediyoruz.


Verda Pars Kimdir?

1978 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini, İstanbul’da çeşitli okullarda tamamladıktan sonra Fenerbahçe Lisesi’nden mezun oldu. 1997 yılında İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü kazandı. Aynı bölümde Yüksek Lisansını tamamlamasının ardından Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde Yaratıcı Yazarlık Bölümü’ne devam etti, Nisan 2010 tarihinde mezun oldu. 2013 yılında İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı’ndan “1960-1980 Yılları Arasında Yayımlanmış Sol Romanlar Üzerinden Siyasal İnsanın Tahlili” başlıklı doktora teziyle doktor unvanını aldı. Kocamın Ailesi, Aşk Yalanı Sever, Ateşböceği, Bizim Hikaye ve Çocukluk adlı dizilerin senarist grubunda senarist olarak çalıştı. Çeşitli dergi ve kitaplarda yayınlanmış hikayelerinin yanı sıra Kadın Cinayetleri ve Ölüm Fısıldar Geceye adlı iki romanı vardır.


1. Suç ve Ceza (Fyodor Dostoyevski)

İnsan doğasının kendi ahlak ve adalet anlayışıyla toplumun bir arada yaşamak için koyduğu kurallar bütünü arasında nasıl bocaladığını anlatan en iyi eserlerden biri. Toplumun insan üzerinde kurduğu baskı altında ezilen bireyin ahlak, vicdan ve adalet anlayışını sorguladığı için son derece kıymetli olduğunu düşünüyorum.

2. Koku (Patrick Süskind)

Koku romanı okuduğum en ciddi toplum eleştirisi yapan romanlardan biridir. Toplum içinde kendi benliğini bulamamış insanı anlatan roman, bir seri katilin peşinde insanın içgüdülerini incelikle irdeler.

3. Sineklerin Tanrısı (William Golding)

Issız bir adaya düşmüş bir grup küçük çocuğun barışçıl doğalarının iktidar ve güç sahibi olma duygularıyla tanıştığında nasıl yırtıcı ve bencil bireyler haline geldiğini anlatan roman, günümüz siyasal sistemlerini en yalın şekliyle anlattığı için çok sevdiğim bir başucu romanımdır.

4. Mülksüzler (Ursula Le Guin)

Mülksüzler ayda kurulmuş alternatif bir toplum düzenini, tüm hırslarından sıyrılmış bireyin tamamen toplum yararına çalışırken bireyin kişisel çıkarlarıyla toplum çıkarları arasındaki çatışmayı çok güzel anlatır. Mülkiyet duygusunu incelikli şekilde incelediğinden başucu kitaplarından biridir.

5. Yerdeniz Büyücüsü (Ursula Le Guin)

Ursula Le Guin’in Yerdeniz Büyücüsü serisi yarattığı efsanevi dünyasıyla en temelde büyüme macerasını anlatıyor. İnsan canlısının büyüyüp, erginleşmesini anlatan tam bir şaheser.

6. Dur Bir Mola Ver (Tom Robbins)

Tom Robbins Parfümün Dansı romanı gibi bu romanda da kapitalist şehir hayatının stresli yarışmacı hayatına alternatif bir yaşam sunuyor. İnsan ruhunun bozulmasının nedenini doğadan uzaklaşmayı gösterip huzur ve mutluluğu yeniden doğaya, doğal olana yönelmekte buluyor. Şehir ve iş hayatının yıpratıcılığına küçük bir mola verebilmek için mutlaka okunması gereken ideal bir roman.

7. Berci Kristin ve Çöp Masalları (Latife Tekin)

Sanayileşen toplumda köyden kente göçü, şehir hayatının insanları nasıl yozlaştırdığını, göç edenlerin geldikleri yerlerin geleneklerini göreneklerini geldikleri yerlerde nasıl yaşatmaya çalıştığını anlatan roman bir yandan da anlatım diliyle de etkileyici. Özellikle yaşadığımız dönemde yeni bir anlam ve önem içerdiğini düşünüyorum.

8. Üç İstanbul (Mithat Cemal Kuntay)

Bir ailenin perspektifinden Osmanlı döneminin son zamanlarındaki Abdülhamit’in baskıcı yönetiminden İttihat Terakki yönetimini ve sonrada Cumhuriyet dönemindeki toplumsal ve iktisadi dönüşümünü el aldığı için en sevdiğim tarihi romanlardan biridir. Özellikle günümüz Türkiye’sine de ışık tuttuğunu düşündüğümden kıymetlidir.

9. Yolda (Jack Kerouac)

Amerikan edebiyatının kült kitaplarından biri olan Yolda, Beat kuşağı olarak adlandırılan ekibin kendi hayat felsefesini anlatan yolculuk romanı. Dört yandan kıstırılmış hayatların içinde ruhu özgürleştiren, müzikle harmanlanmış bir roman.

10. Siddhartha (Hermann Hesse)

Bireysel özgürleşmenin yolculuğu olarak tanımlanabilecek roman, etrafımıza örülerek bizi boğan tüm dogmalardan kurtulmanın alternatif bir yolunu sunuyor bizlere. Kendi hayat yolculuğumuza çıkarken bir yol haritası olabilecek bir niteliktedir.

5/5

 

 

 

Daha fazla kitap önerisi için Libro Projesi kapsamındaki tüm yazılarımıza Microfon Blog‘tan ulaşabilirsin!

Microfon’un kurucusu Mesut Keskin’in önerilerine ulaşmak için buradan yazıya geçiş yapabilirsin.