eğitim

Dünyanın heyecanlı, zorlu ve devrimsel zamanlarından birini yaşıyoruz. Teknoloji, dijital devrim dünyamızı daha küçük ve daha bağlantılı hale getiriyorken aynı zamanda daha da karmaşıklaştırıyor. Ekonomik cephede, yıllarca yaşanan büyüme temposu ülkelerdeki işsizliği azalttı ve istihdamı besledi. Ancak iş piyasası sıkılaştıkça ve işin doğası değiştikçe, bir çok işletme 21. yüzyılda büyümeyi sürdürmekte zorlanıyor. Yeni iş biçimleri ve görev tanımları değişiyor, bu görev tanımlarına uygun çalışanları bulmak ve elde tutmakta zorlaşıyor. (Ref: Forbes)

Bu becerileri kazanmanın sırrı ise yaşam boyu öğrenmeye açık olmaktan geçiyor. Bazı kaynaklarda “yaşam boyu öğrenme”, kişisel veya profesyonel nedenlerle “sürekli, gönüllü ve kendi kendini motive eden” bilgi arayışı olarak tanımlanmış. Bireyin rekabet gücü ve istihdam edilebilirliği için önemli görülmekle birlikte aynı zamanda sosyal içermeyi, aktif vatandaşlığı ve kişisel gelişimi de geliştirdiği de unutulmamalı. (Ref: EUAdult learning)

“Yaşam boyu öğrenme” yaklaşımıyla öğrenmenin çocukluk veya sınıfla sınırlı olmadığını, yaşam boyunca ve çeşitli durumlarda gerçekleştiğini kabul edilmesi isteniyor. Bu yaklaşım başta çok basit bilindik bir şey gibi gelse de şu an kullandığımız EĞİTİM/ÖĞRETİM metodları tam tersi bir akış üzerine kurulu. Bu akış da algılarımızı derinden etkiliyor; öğrenmenin belli bir sırası, yaşı, zamanı var sanıyoruz.

Tarihsel Süreç

İlk yaşam boyu öğrenme enstitüsü, 1962’de New School University “emeklilikte öğrenme” deneyi olarak başlamış. Daha sonra, Amerika Birleşik Devletleri’nde benzer gruplar oluşturulduktan sonra, bir çoğu aynı yaş aralığındaki emekli olmayan kişileri kapsayacak şekilde “yaşam boyu öğrenme enstitüsü” adı seçilmiş. Başlarda yaşı ilerlemiş bireylerin sürekli eğitim ile güçlenmesi düşüncesi hakimken zamanla gençler dahil herkesin klasik eğitim metodolojisinin dışına çıkabildiği, farklı disiplinlerde kendini geliştirebildiği, bilgi odaklı bireyi tanımlamak için kullanılan popüler bir kavrama dönüştüğü de söylenebilir.

Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 4 ve dezavantajlı ve marjinalleştirilmiş öğrenicilerin ihtiyaçlarını karşılayan UNESCO Hayat Boyu Öğrenme Enstitüsü konuyu güncel tutarak ana akımlaşması için yardımcı olur.

eğitimSon elli yıl boyunca, sürekli ilerleyen bilimsel ve teknolojik yenilikler, öğrenmenin nasıl anlaşıldığı üzerinde derin etkiler bırakmıştır. Öğrenme artık bilgi edinme yeri okulla, bilgiyi uygulama yeri olan işyeri arasında sıkışamaz. Bunun yerine öğrenme; başkalarıyla ve çevremizdeki dünyayla etkileşimlerimizle geliştiğimiz bir süreç olarak görülebilir. Kişi örgün öğrenme, gayri resmi öğrenme ya da kendi kendine öğrenme gibi metodlar geliştirebilir. Kanadalı eğitimci ve araştırmacı Allen Tough (1979), öğrenme projelerinin neredeyse %70’inin kendi kendine planlandığını iddia etmiştir. Günümüzün dijital araçlarını düşünürsek bu iddia kesinlikle dikkate alınmalıdır.

Yaşam boyu öğrenme, insanların farklı bağlamlarda öğrenmelerini içeren bir süreç olarak tanımlanmıştır. Bu ortamlar sadece okulları değil, aynı zamanda evleri, işyerlerini ve hatta insanların boş zaman aktiviteleri gerçekleştirdikleri yerleri de içerir. Bununla birlikte, öğrenme süreci her yaştan öğreniciye uygulanabilirken, organize öğrenmeye geri dönen yetişkinlere de odaklanılmaktadır.

 

 

İnsan Potansiyelinin Gelişimi

Yaşam boyu öğrenme, bütüncül eğitime odaklanır ve yaşam boyu ve geniş öğrenme seçenekleri olmak üzere iki boyutu vardır. Bunlar, geleneksel eğitim önerilerini ve modern öğrenme fırsatlarını birleştiren öğrenmeyi gösterir. Aynı zamanda, insanları nasıl öğreneceklerini öğrenmeye ve öz-tasarım ve öz-mükemmellik peşinde koşan içerik, süreç ve metodolojileri seçmeye teşvik etmeye de vurgu yapmayı gerektirir. Bazı akademisyenler, yaşam boyu öğrenmenin farklı bir bilgi kavramsallaştırması ve edinimi üzerine kurulduğunu vurgulamaktadır. Sadece ayrı bilgi parçalarına veya olgusal bilgilere sahip olma olarak değil, aynı zamanda yeni olaylarla etkili bir şekilde başa çıkmak için taktiklerin kullanımı dahil analitik anlamlandırmanın genelleştirilmesi olarak açıklanabilir.

Daha geniş bir kapsama sahip olması bakımından sürekli eğitim kavramından ayrılmaktadır. Okulların ve endüstrilerin ihtiyaçları için geliştirilen yetişkin eğitiminden farklı olarak, bu tür öğrenme; her bireyin kapasitesini kabul ederek insan potansiyelinin gelişimi ile ilgilenir.

Öğrenme Ekonomisi

Geleneksel okullar ve üniversiteler, kredi ve derece kazanma modelinin dışında yaşam boyu öğrenmenin değerini anlamaya başlamıştır. Eğitim kurumlarının her düzeydeki ekonomik etkisi, bireyler örgün çalışmalara devam ettikçe ve ilgi alanına dayalı konuları takip ettikçe önemli olmaya devam edecektir. Kurumlar, toplum içinde mal ve hizmet satın alan eğitimli vatandaşlar üretirken, eğitim tesisleri ve personel, operasyonlar ve kurumsal faaliyetler sırasında ekonomik faaliyetler üretir. Sağlık tesislerine benzer şekilde, eğitim kurumları dünyanın birçok şehir ve kasabasında en iyi işverenler arasındadır. İster gerçek mekanda ister uzaktan eğitim kurumları olsun, tüm yaş grupları için yaşam boyu öğrenme de dahil olmak üzere öğrenmenin dünya çapında büyük bir ekonomik etkisi vardır. Eğitimci Cassandra B. Whyte’a göre, akademik veya profesyonel kimlik bilgilerine sahip kişiler de dahil olmak üzere yaşam boyu öğrenenler, topluluklar üzerinde parasal, kültürel ve girişimci izlenimler bırakarak daha yüksek ücretli meslekler bulma eğilimindedir.

eğitim

Yetişkin Eğitimi: Öğrenmek İçin Asla Geç Değildir

Yetişkin öğrenimine katılımı artırmak ve onu daha adil hale getirmek çok önemlidir. Her bireyin adil bir eğitim almaya ömrü boyunca hakkı olmalıdır. Ancak kamu yetkilileri alternatif eğitim modellerinin ve servislerinin üzerindeki engellerin kaldırılmasına kendi isteği ile öncülük etmelidir. Yaş bağımsız öğrenci merkezli bir yaklaşıma dayalı yüksek kaliteli rehberlik ve bilgi sistemleri kurulabilir. Bireylere yönelik hedeflenen finansal teşvikler ve ulusal kurumların eğitim politikasını, günümüzün hızla dönüşen toplumlarıyla eşgüdümlemesi kaçınılmaz gözükmektedir. Böylece çocukluktan başlayan eğitim serüvenimizde doğumdan ölüme nitelikleri sürekli artan insanlar haline gelebiliriz. Akademik eğitimlerimizin dışında çok yönlü bilgi dolu bireylere dönüşebiliriz.

eğitim