Psikoloji ve Kariyer
Sayın Microfon ‘lu, Microfon.co olarak kariyer yolculuğunun her adımında yanında olmaya çalışıyoruz. Bu amaçla sana kariyerinde yol göstermesi için alanında uzman insanlarla röportaj yaptık. Bugünkü kariyer alanımız ise psikoloji! Bu doğrultuda psikolog Melike Avcı ve meslektaşı Eda Avcı ile bir röportaj yaptık.
Psikolog Eda Kaşıkçı ve Psikolog Melike Avcı
Ankara’da “ulaşılabilir terapi” mottosuyla yola çıkan Eda Kaşıkçı ve Melike Avcı, Melida Psikoloji ‘yi kurdular. Microfon Blog olarak onları ziyaret etme kararı aldık. Hem onlara hayırlı olsun dileklerimizi ilettik hem de çaylarını içip sorular sorduk. Kariyerlerinin kısa bir yolculuğuna çıktığımız röportajımız çok keyifli geçti! Merak ettiysen hadi röportajımıza bir göz at.
Öncelikle sizden kendinizi tanıtmanızı isteyeceğim; Kimsiniz, psikolog olurken hangi aşamalardan geçtiniz?
E. K. : “Ben psikolog Eda Kaşıkçı. Meslekte dördüncü yılım. Zaten küçüklükten beri istediğim bir bölümdü. Hep bunu hedefleyerek ve bu doğrultuda adım attım. Ben üniversiteyi Bakü’de okudum, Azerbaycan’da. Orada da bir meslek geçmişim olmasına rağmen, Türkiye’ye dönüş yapmak istedim.
Yeni mi dönüş yaptınız?
E. K. : “Hayır hayır, meslekte dördüncü yılım. Bir süre git gel yaptım Türkiye’ye. Ardından proje için yeniden döndüm Azerbaycan’a. Fakat şu an Türkiye’deyim!”
Sizi tanıyalım lütfen?
M. A. :“Ben de psikolog Melike Avcı. Meslekte bu yıl itibariyle beşinci yılımı tamamladım. Ankara Üniversitesi’nden mezun olduktan hemen sonra meslek hayatına başladım. Öncesinde de çok fazla gönüllü ve zorunlu staj deneyimlerim oldu. Hem sivil toplum kuruluşlarında ve sivil alanda, hem de devlet kurumlarında çalışma deneyimim oldu. Mesleğe başladığımdan beri aile ve çocuk alanında çalışıyorum. Ben de projeler vasıtasıyla bir çok kez yurtdışına gidip geldim. Sonrasındaysa Eda Hoca ile tanışıp bu terapi merkezini açmaya karar verdik. Terapi merkezimizin doğuş hikayesi ise aslında bizim tanışmamız diyebilirim.”
Peki madem lafı geçti sormak istiyorum, psikoloji stajında ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
M. A. :“Staj konusundaki en büyük zorluk kurum bulmak olmuştu o zamanlar. Benim Ankara Adalet Sarayı’nda, Toplum Gönüllüleri Vakfı’nda, Sivil Toplum Geliştirme Merkezi’nde ve tabii ki hastanede staj deneyimlerim oldu. Orada karşılaştığımız en büyük zorluk kendimizi kabul ettirme aşamasında oluyordu. Şu an insanlar daha şanslı zira bizim dahi kurum olarak bir stajyer kadromuz var. Artık kurumlar daha fazla talep ediyorlar. O yüzden bu zorluk bir nebze olsun aşılmış olabilir. Fakat bizim lisans yıllarımızda, ben bir merkeze girip ‘Ben burada stajyer olmak istiyorum.’ dediğimizde kabul edilmiyorduk.”
Anladım, teşekkür ederim. Psikolog olma hedefi ile yola çıktığınızdan bahsettiniz, bu yoldaki en büyük zorluk neydi sizin için?
M. A. : “Motivasyonum çok yüksekti ve hiçbir zorluğu zorluk olarak algılamadım ben.
E. K. : “Ben de aynısını düşündüm. Hep istediğim bir şey olduğu için, hep onun için bir çabam vardı. Tüm bunlara ek olarak severek çabaladım; stajı da aynı şekilde. Ben Azerbaycan’ın en büyük ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde staj yaptım. Çok zor anlarımız oldu ama onu bile sevdim, öyle söyleyeyim…”
Siz birer terapist olarak, klinik psikolojinin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
E. K. : “Aslına bakarsanız o yalnızca kalıplaşmış bir yargı olarak insanların aklında kalmış. Yani herkes biliyor ki çok başka lisanslardan psikologlar da yüksek lisansını klinik alandan yapıp ortaya ben psikoloğum diye çıkabiliyor. O yüzden biraz önyargılıyız diyebilirim.”
M. A. : “Şöyle bir şey var bizim alanımız maalesef ki çok popülerleşti. Maalesef ki diyorum altını çizerek çünkü diziler, kitaplar hatta ve hatta sosyal medyada pompalanan psikoloji sevdasından dolayı bile işin ehli olmayan insanların ortaya çıkmasına sebep oldu. Kurallar gereğince alanın lisansına sahip kişilerin klinik alandan yüksek lisans diplomasını alması gerekirken çok farklı alanlardan insan bile bu alandan yüksek lisans diploması alabiliyor.”
Peki yeni açılmış bir terapi merkezi olmanın avantaj ve dezavantajları neler?
E. K. : “Aslında biz Melike Hoca ile bir buçuk yıldır yurtdışındaydık. Birlikte bir proje içinde yer alıyorduk. Sonrasında ülkeye döner dönmez bu yola beraber adım attık. En avantajlı tarafı, mesleğin içindeyiz ve kendimize ait. Çünkü kendi etik değerlerimiz doğrultusunda bu yolda yürüyebiliyoruz. Şu ana kadar bir dezavantaja rastlamadık.”
M. A. : “Etik konusunda katılıyorum. Az önce konuştuğumuz staj konusunda da bu var. Kendi merkezimizi açana dek çok fazla etik ihlali ile karşılaştık. Ve bu etik ihlalini yapmaya zorlandık. Biz Melida Psikoloji’yi açarken en büyük hedefimiz ve mottomuz şuydu: ‘Bilimin ve etiğin ışığından çıkma!’. Bu amaç doğrultusunda da kurduk terapi merkezimizi. Avantajlar bir diğeri de şu ki, etik değerlerimizden sapmadan terapi yapmak. O yüzden bu bizim motivasyonumuzu yüksek tutuyor. Dezavantaj ise etik ihlali yapan kurumlara karşı mücadele etmek sanırım.”
Son sorum ise, bu alanda ilerlemek isteyen adaylara tavsiyeleriniz nelerdir?
M. A. : “Bence verilebilecek en büyük tavsiye, kendi değerlerine uyan insanların yanında deneyim kazanmaları. Biz de stajyer yetiştirmek istiyoruz. Tamamen bizim etik değerlerimize uygun, bilimsel ve yenilikçi terapi yöntemlerini kullanabilen adaylar. Mesleğe yeni başlayacak ya da bu yolda ilerleyecek insanlara da bunu öneririz. Kendi bakış açılarına uyan kurumlarda deneyim kazansınlar. Ek olarak psikoloji yalnızca terapiden ibaret değil. Ya da psikoloji eşittir terapi demek değil. Çünkü psikoloji kitap okumayı gerektiriyor, film izlemeyi de gerektiriyor. Demek istediğim bazı filmlerde güzel psikanaliz okumaları yapılması gerekiyor örneğin. Ya da gazete okumayı gerektiriyor. Çünkü psikoloji toplumu okumayı istiyor. Bunlar da yalnızca staj yapılarak elde edilen şeyler değil. Tüm bu bağlamlarda konuşursak psikoloji hayatın kendisi oluyor.”
Sizin psikolog adaylarına özel bir tavsiyeniz var mı?
E. K. : “Ya her şeyden önce istemek bence, zira istemeyerek hiç bir şekilde hiç bir işe adım atılmaz. Bence en önemli faktör motivasyonları. En başından beri dediğimiz gibi motivasyonumuz çok yüksekti. Hem motivasyon hem de Melike Hocamın da dediği gibi deneyimlemek.”
Röportajımızın sonuna geldik. Umarım okurken keyif almışsındır. Eğer bizi sorarsan röportajı yaparken müthiş keyif aldık. Bizimle röportaj yapmayı kabul ettikleri için Melida Psikoloji’nin kurucuları Psikolog Melike Avcı ve Psikolog Eda Kaşıkçı’ya teşekkürlerimizi sunarız.
Eğer sen de deneyim kazanmak ve bu alanda kendini geliştirmek istersen seni Microfon.co’ya bekliyoruz. Eğer zaten Microfonlu isen zaten biliyorsundur ama biz hatırlatalım; sitemizde bir çok burs ve staj imkanı seni bekliyor!