Günümüz toplumu, tüketim ve üretim arasındaki denge kaybolmuş durumda. Dünyanın bir yerinde açlık ve susuzlukla savaşılırken, bir yerinde obezite ve beraberinde getirdiği sağlık problemleriyle savaşılıyor olması bu dengesizliği gözler önüne seriyor. Peki bu tüketim çılgınlığının ortasında üretime ne oldu? Üretmeyi hatırlamak isteyenleri böyle alalım.

Neden Tüketiyoruz? 

Çoğu insan davranışı evrim ya da alışkanlıklar tarafından belirlenir. Üretme ve tüketmek konusundaki davranış dengemiz aslında birbirinden farklı değildir. Günümüz insanının tüketim alışkanlıkları genel olarak aşağıdaki gibidir;

  • Televizyon/Filmler: Eğlence sektörü tarafından aklımızın bu kadar çelinmesinin sebebi nedir? Birçok durumda, televizyon izlemek beynimizin neredeyse hiç karşı çıkmadığı bir aktivitedir. Yediğimiz yemeklerdeki kalorilerin çoğunu beynimizin tükettiği göz önüne alınırsa, televizyonun bu kadar popüler olması hiç de şaşırtıcı değil. Kanepede otururken televizyonda olan şeyin konusunu anlamaya çalışmak en az kalori yakılarak yapılan aktivitedir. Evrim diyor ki –Mükemmel! Hadi bunu yap!
  • Yemek: İnsanların yemek tüketiminin rekor seviyede yüksek olduğunu görmek için yapman gereken tek şey obezite oranlarına bakmaktır. İnsanlık tarihinin büyük bir çoğunluğunda, yemek kıt bir kaynaktı. Bu da alabildiğimiz kadar kalori almak zorunda olduğumuz anlamına geliyordu. Artık böyle bir problemimiz yok, ama insanlar tüketmeyi, tüketmeyi ve daha çok tüketmeyi çok seviyor.
  • Medya/Haberler: Haberlerin bir çoğu inanılmaz işe yaramaz. Medya kanalları, ünlülerin fotoğrafları, dedikodu ve sansasyonel olaylar için milyon dolarlar harcıyor çünkü medya takipçileri bunları tüketmekten hoşlanıyor. Toplumun büyük bir kısmı, kendi hayatlarında bulamadıkları tadı tuzu, bu tarz haberler tüketerek almaya çalışıyor.
  • Sosyal Medya: Instagram, neredeyse herkes için çok popüler ve sevilen bir uygulama. Ancak Facebook diğer insanlarla yanlış bir iletişim şekli sağlıyor. Gerçek dünyaya çıkıp, insanlarla gerçekten iletişim kurmadan, aslında gerçek olmayan bir klan hissi sağlıyor. Twitter ve diğer sosyal medyalar da bu noktada aynı.
  • Fikirler: Dünyada üretilen fikirlerin büyük çoğunluğu çok az insan tarafından üretiliyor. Bu fikirler öncekilerin karışımı bile olsa, garip bir şey, yabancı bir şey ya da alakasız bir şey olsa da fark etmez. Birçok insan kendi fikirlerini üretmek yerine, sadece ‘ne kadar iyi bir fikir! Keşke bunu ben düşünmüş olsaydım!’ demek istiyor.

Sonuç:

Yanlış anlamayın- bunların hiçbirini tüketmek yanlış değil. Yemeksiz ölürsün, başka fikirleri tüketerek kendi fikirlerini üretebilirsin ve bazen tek ihtiyacımız olan şey kafa dağıtmak için güzel eğlenceli bir TV programı, film, blog ya da tweettir. Yukarda bahsedilen şeyleri hayatımızdan çıkarmamız gerektiğini söylemiyorum. Ancak, tüketmekten çok üretmemiz gerektiğinin farkında olmamız lazım. Peki bunu nasıl yaparız? Sorduğuna sevindim!


Tüketmekten Üretme Makinesine Dönüşmek

Üretmek ruhun gıdasıdır. Daha zor ve yorucu olsa da, daha çok zaman alsa da ve hatta tüm hayatını ele geçirebilecek olsa bile, üretmek seni daha başarılı ve mutlu yapar. Anaokulunda yaptığın çizimleri hatırlıyor musun? Picasso kadar başarılı değildin evet ama seni mutlu ediyorlardı çünkü senin üretimindi. O zamanlara geri dönmenin zamanı geldi.

İlişkiler Üretin

Üretmenin maddi bir şey olduğunu kim söyledi? Dışarı çık ve insanlarla tanış. Sadece kapının önünde tanışabileceğin yüzlerce belki de binlerce insan var. İnsanlar her yerde ve ilişkiler sadece bir ‘merhaba’ ile başlar. Karşı cinsten sana çekici gelen biriyle tanışmalısın, ya da hastanede ölmekte olan çocuklarla tanışmalısın. Allah aşkına komşularının adını öğren! Toplumun kısıtlamalarının hayatını sınırlandırmasına izin verme. Bazı insanlar yabancılarla iletişim kurmanı garip olduğunu düşünecektir, ama onlar tüketici, üretici değil.

Bir ürün üretin

Günümüzde dokunup hissedebileceğin somut bir şeyler üretmek hiç olmadığı kadar kolay. Kickstarter ile ürününü daha fikir aşamasındayken bile fonlayabilirsin. İnsanlık için değerli ürünler üreten tüm insanları düşünmelisin. Edison ampulü bulmasaydı nerede olurduk? Sen ve ben internet üretilmemiş olsaydı şu an nerede olurduk? Dünyayı değiştirecek bir şey üretmelisin. En iyi tarafı ise, ilk seferde başarılı olamasan bile, hala iyi bir durumdasın – Edison tam 10.000 kere denedi!

Bir mesaj üretin

Herkesin bu hayatta bir mesajı ve başkalarına ilham verecek bir hikayesi vardır. Belirlenmesi daha kolay bir mercek aracılığıyla söylenen aynı mesaj, birinin yaşamında fark yaratabilir. Hikayenin kimi etkileyebileceğini bilemezsin, o yüzden anlatın! Blog ya da kitap yazabilirsin, hatta bir Tweet ya da Instagram paylaşımı da yeter, sadece başla!

Değişimi üretin

Hayır işlerini savunmak ve ya topluluğunla ilgilenmek klişe gibi görünebilir, ancak yardımına gerçekten ihtiyacı olan insanlar var. Fark etmen gereken en önemli şey ise, değişimi kendi içinde üretebileceğin gerçeği. Spor salonunda daha aktif olmalısın, yemek yeme şeklini değiştirmelisin, derslerinde ya da işinde pozitif değişiklikler yapmalısın- her ne olursa.

Sanat Üretin

Sanat ilham verir, sanat rahatlatır, hayal gücünü genişletir ve insanları bir araya getirir.  Çok kötü müzik yapan bir müzisyende olsan ya da amatör bir ressam, birine profesyoneller kadar önemli gelen bir şey üretiyorsun. Sanatınla bir kişinin ya da binlerce kişinin hayatını etkilemen arasında bir fark yoktur.


Üretmeye Başlarken

Üretme alışkanlığına sahip değilken, bu görevler yıldırıcı olabilir. Zamanının büyük çoğunluğunu tüketerek geçiriyorsan, bir anda üretme modunu açman beklenemez. Yine de, tüketmektense üretmeni sağlayacak bir kaç temel yol var;

Yürüyüşe çıkın

Evinden çıkıp yürümeye başladıysan, üretmeye başlamışsın demektir. Sağlık açısından, günde 10.000 adım atmaya çalışıyorum ve bu, gün içerisinde amaçsız yürüyüşlere çıkmamı sağlıyor. Bilgisayar ya da televizyonun akıl çeliciliği olmadan, beyniniz birçok fikir üretmeye başlıyor. En başta kötü fikirler olsalar da, bir önemi yok. Defterine ya da telefonuna bu fikirleri yazın ve çok küçük olsalar bile aksiyon alın. Ayrıca, yürüyüşe çıkarsan, çok büyük ihtimalle daha önce hiç görmediğin yeni insanlarla karşılaşacaksın. Bazılarıyla bir ilişki üretin. 5-10 dakikadan fazla konuşmana gerek yok. Bir daha onları görmene de gerek yok ya da karşı cinsi bir buluşmaya çağırmana gerek yok. Sadece gerçek bir insani ilişki kurmalısın.

Bir günlük tutmaya başlayın

Belli oluyordur ki, bu bloğun içeriğini üretmek için saatlerce uğraştım. Hemen böyle bir şeye başlaman gerekmez. Her gün o gün hissettiklerine dair 10 dakika yazman yeterli. Bir ‘beyin boşaltması’ senin işine yarayabilir! Bu aklındaki her şeyi bir yere yazmak demek. Daha yeni başlıyorsan, günlük tutma sürecinin başında, zihninde bir detoks olacaktır. Yazdıkların magazin haberi ya da bir Instagram paylaşımı gibi gözükecektir ama eninde sonunda ciddi bir fikir üretmeye dönüşecektir. Süreç ilerledikçe ayırdığın vakti arttırmalısın ve fikirlerini internete koymalısın.

Daha çok yemek pişirin

Yemek pişirmenin daha ucuz ve daha sağlıklı olması bir yana ayrıca tamamen tüketmek yerine, üretim kanallarını kullanıyor oluyorsun.

Televizyondan kitaplara geçiş yapın

Tüm tüketimler aynı değildir. Televizyon ya da film izlemeyi bırakmalı ve kitap okumaya başlamalısın. Eninde sonunda, kurgu olmayan kitaplara geçişini ve dolayısıyla üretime geçişi sağlayacaksın.

Tüketmek istediğini kendin üretmelisin

Daha iyi bir video oyunu yapabileceğini mi düşünüyorsun? Daha farklı bir hikaye örgüsü olan bir televizyon dizisi mi istiyorsun? Kendin yapmalısın! Tasarla, çiz, bir kitap yaz, ne istersen. Sevdiğin bilgisayar oyununa alternatif bir hikaye yaz! Keyifli olacaktır.

Tüketim Seviyeni Kaydırmak

Her gün tüketiminin bir kısmından vazgeçmelisin. Şu an günde 3 saat mi televizyon izliyorsun? Dengelenene kadar birkaç günde bir 10-20 dakika azaltmalısın. Kendini alıştırmalısın ve biraz daha azaltmalısın. Ve tekrar.


AMA…AMA… BEN TÜKETMEYİ SEVİYORUM!

Tabii ki, tüketimi tamamen kesmek mümkün değil, öyle bir şey olsa da bunu tavsiye etmem. Bu listeyi hayatında denge yaratmak isteyenler için mükemmel bir yol olan ‘havalı tüketim’ olarak adlandırıyorum.

Haberler / Güncel Olaylar

Popüler haber kanallarının, magazinsel haberlerinden uzak durmalısın. Gerçek bilgileri, akademik kaynaklardan öğrenmeye dikkat etmelisin. Örneğin, The Economist ya da BBC başlaman güzel olabilir. Kendi haber kaynağını kendin seçmelisin, ama unutmamalısın her medya/haber kaynağı iyi tüketim değildir.

Kitaplar

Ah kitaplar. Çoğu kişi tarafından çoktan unutulmuş olmasına rağmen, iyi bir kitabın yeri doldurulamaz. Odaklanmanı, beynini mümkün olduğunca yeni fikirlere, kavramlara ve bilgilere açmanızı sağlıyor. Okuduğun kitapların türünü değiştirmelisin- tarih, biyografi, iş, bilim, vs.
Bu sadece tüketici olarak uyguladığım bir şey değil, başkalarına da tavsiye ederim. Eğer üretmiyorsan, uzaktan kumandayı elinden bırakmalısın ve bilgilendirici bir kitap okumaya başlamalısın.

İlham verici

Bazen ilham verici tüketim çok yardımcı olabilir ve genelde bu gereklidir. ‘Üretici Tıkanması’ yaşayacaksın, bu durumlarda bir an durmalı ve tekrar başlamak için ilham verici bir şey tüketmelisin. Youtube sayesinde, harika videoların sınırı yok!

Medya

TED konuşmalarını duydun mu? Duymadıysan, kesin bir bakmalısın. 10-20 dakika uzunluğunda, işten biraz uzaklaşmak için harika, ayrıca bilgi ve ilham verici. Ayrıca, tüm konuşmalara online olarak ulaşabilirsin.


HAYDİ BAŞLA!

Şimdi tüketmek yerine üretmeye başlamana yardımcı olacak bir sürü seçenek ve metot biliyorsun. Seni mutlu eden ve başkalarına yardımcı olabilecek şeyi bulmalısın. İster yeni bir ürün geliştirmeye çalışan bir girişimci ol, ister güçlü bir mesaj vermek isteyen bir aktivist ya da insan algısını genişletmeye çalışan bir sanatçı, fark etmez. Önemli olan daha çok üretmek ve daha az tüketmek.