Psikoloji, insan zihninin karmaşıklığını, duygusal dünyasını ve toplumsal ilişkilerini anlamaya yönelik bir anahtar olarak karşımıza çıkar. Zihinsel süreçlerin incelenmesi, duygusal tepkilerin analizi psikologların iş alanlarıdır. İnsanların iç dünyalarını keşfetmek, insan davranışının kökenlerini açığa çıkarmak ve toplumsal dinamikleri anlamak amacıyla psikoloji, farklı alanlarda çeşitli yöntemleri kullanır. Psikolojinin merceğinden bakıldığında, bireylerin zihin ve duygu iklimindeki değişimleri anlamak, insan ilişkilerinin derinliklerine inmek ve toplumsal etkileşimleri çözümlemek mümkündür. Bu nedenle psikoloji, insanın karmaşık portresini çizmeye çalışan dinamik bir bilim dalı olarak karşımıza çıkar. Microfon olarak sizin için ilginç psikolojik araştırmaları derledik!

İlginç Psikolojik Araştırmalar

  • Sanat Psikolojisi

Bir deneyde, katılımcılara sanat galerilerinden gelen ve araştırmacılar tarafından bilgisayarla oluşturulan resimler gösteriliyor. Ancak, etiketlerin rastgele yapıştırıldığı bir hile ile katılımcılar, resimlerin gerçekte nereden geldiğini bilmemelerine rağmen etiketlere güvenerek yanıltılıyorlar. Beyin görüntüleme cihazları kullanılarak yapılan deneyde, katılımcıların galeri etiketli resimlere bakarken haz bölgelerinde daha fazla aktivite gösterdiği ortaya çıkıyor. Ancak ilginç bir şekilde, gerçekte bilgisayar tarafından yapılmış olan resimlerde de aynı haz seviyesi yaşanıyor. Tersine, bilgisayar tarafından yapıldığı sanılan galeri resimleri gerçek hazzı sunamıyor. Bu durum, görsel algının, beklentilere göre nasıl şekillendiğini ve gerçek sanat deneyiminin etiketlerden bağımsız olduğunu gösteriyor.

  • Asch Deneyi

1953 yılında Solomon Asch tarafından gerçekleştirilen ve çevrenin bireyin karar sürecini ne kadar etkilediğini anlamaya yönelik bir deneydir. Uyma Deneyi olarak da bilinen bu çalışma, katılımcılara bir görüş testine katılacakları söylenerek yapılmıştır. Deneklere gösterilen kartlardan birinde üç farklı uzunluktaki çizgiler bulunurken, diğer kartta tek bir çizgi vardır ve bu çizgi, diğer karttaki çizgilerden biriyle aynı uzunluktadır. Asch’ın asistanlarından oluşan diğer katılımcılar, önceden belirlenen yanlış cevapları vermeye başlar. Deneyin amacı, gerçek deneklerin diğer katılımcıların yanlış cevaplarından ne kadar etkilendiğini ölçmektir. Gerçek denek, diğer katılımcıların yanlış cevaplarını duyduktan sonra sırası geldiğinde %32 oranında bu yanlış cevaba katılmaktadır. Asch Deneyi, grup baskısının bireyin karar verme sürecini nasıl etkileyebileceğini gösteren önemli bir sosyal psikoloji çalışmasıdır.

Microfon ile Psikolojik Araştırmalar İlginç ve Şaşırtıcı Bulgular

  • Rosenhan Deneyi

Psikiyatrik tanıların doğruluğunu sorgulayan ve akıl hastalığı tanısı konulan bireylerin nasıl algılandığını inceleyen bir araştırmadır. Deney, psikolog David Rosenhan tarafından gerçekleştirilmiş olup 1973 yılında Science dergisinde yayımlanmıştır. Deney iki aşamada gerçekleşmiştir.

İlk aşamada, Rosenhan ve ekibi sahte hasta rollerine bürünerek farklı kliniklere başvurmuşlardır. Kendilerini bazen halüsinasyonlar gören, bazen farklı psikolojik rahatsızlıklar yaşayan sahte hastalar olarak tanıtmışlardır. Kliniklere kabul edildikten sonra, sahte hastalar normal davranışlar sergilemeye başlamışlar ve sağlıklarının düzeldiğini ifade etmişlerdir. Ancak, bu durum genellikle ciddiye alınmamış, hatta sahte hastalara antipsikotik ilaçlar önerilmiştir. Sahte hastalar, deneyin gereği olarak yaklaşık 19 gün boyunca klinikte tutulmuşlardır.

Deneyin ikinci aşamasında, bir klinik Rosenhan’a, kendi kliniklerine sahte hastalar göndermesini teklif etmiştir. Klinik çalışanları, gelen gerçek hastalar arasında sahte hastaları ayıramamış ve yanlış teşhislerde bulunmuşlardır. Bu durum, psikiyatrik tanının güvenilirliğinde soru işareti oluşturmuştur. Bununla birlikte insanların normal ve akıl hastası olanları birbirinden ayıramama problemine işaret etmiştir.

Rosenhan Deneyi, psikiyatri alanında yapılan tanıların eleştirilmesine neden olmuştur. Aynı zamanda dehümanizasyon risklerine dikkat çekmiştir. Bu deney, psikiyatrik uygulamalara karşı genel bir güvensizlik oluşturarak önemli bir etki yaratmıştır.

  • Proust Etkisi

Araştırmacılar, koku ve hafıza arasındaki güçlü bağlantıyı inceleyerek Proust etkisini ortaya koymuştur. Bu etki, belirli kokuların kişiyi geçmiş anılarına götürme yeteneğini tanımlar. Yapılan bu psikolojik deneyler, bazı kokuların bireyleri önceki deneyimlere geri götürme gücüne sahip olduğunu göstermiştir.

  • Ürün Seçiminde Müzik Etkisi

Mağazalarda çalınan müziğin, tüketicilerin ürün tercihlerini nasıl etkilediği üzerine yapılan bir araştırmadır. Hızlı tempolu müziğin daha enerjik ve uyandırıcı hissettirdiği gözlemlenmiştir. Bu nedenle tüketicilerin daha fazla harcama yapma eğiliminde oldukları sonucu ortaya çıkmıştır.

  • Bystander Etkisi

Psikologlar, Bystander Etkisi olarak bilinen fenomeni inceleyerek ilginç bir bulgu elde ettiler. Bir kişinin kalabalık içinde acil bir durumda yardım etmeme eğiliminde olduğunu gösterir. Yani, insanlar, bir olaya tanık olmalarına rağmen diğer insanların yardım etmelerini bekleyebilirler.

Daha fazla bilgilendirici içerik için Microfon Blog‘a göz atabilirsin! Eğitim ve kariyerle ilgili fırsatlardan haberdar olmak için Microfon.co‘yu ziyaret etmeyi unutma!