Bu yazımızda karanlık maddenin ne olduğundan bahsedip, bu konunun bilim camiasında nasıl bir yer edindiği hakkındaki düşüncelere değineceğiniz. Keyifli okumalar dileriz.

Bazı cisimleri gözle görmemizi sağlayan, o nesnelerden gözümüze yansıyan ışınlardır. Gözümüze herhangi bir ışığı yansıtmayan fakat varlığından nerdeyse emin olduğumuz maddeler de evrenimizde vardır hatta evrenin yaklaşık olarak yüzde yirmi yedisini oluşturur. Karanlık madde olarak adlandırılan; gözle görülemeyen, ışığı emmeyen ya da yaymayan varlığı yalnızca diğer maddeler üzerindeki külte çekimsel enerji ile tahmin edilebilen bu madde dünyamızda dahil tüm galakside var olduğu düşünülmektedir. Karanlık madde, elektromanyetik radyasyon (radyo dalgaları, gözle görülebilen ışık, x-ışınları) ile etkileşime girmez. Bu esrarengiz madde, somut olarak gözlemlenemediğinden akıllarda pek çok soru işareti bırakmaya devam etmektedir.

Karanlık Madde Fikri Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

Bilimin birçok keşfinde olduğu gibi karanlık madde fikri ilk ortaya atıldığında da dönemin insanları tarafından ciddiye alınmamıştır.  Galakside var olan yıldızların açıklanamayan hareketleri karanlık maddeyi ortaya atmaya yarayan fikirlerden birisi olmuştur. Fritz Zwicky ve Jan Hendrik Oort adlı iki bilim insanının 1933 yılında yaptığı, bu maddeye dair gözlem ve iddiaları sonuçsuz kalmıştır.  2006 yılında, yaklaşık 150 milyon yıl önce çarpışmış olan iki gökadaya dair buluntular karanlık maddenin akıllarda daha somut bir yer edinmesine yardımcı olmuştur. Fakat günümüzde karanlık maddenin hiç var olmadığını düşünen bilim insanları da vardır. Bu konuda bilim camiası henüz hemfikir olabilmiş değildir.

Karanlık Maddeler (Adayları) Nelerdir?

  • Kara Delikler
  • Zayıf Etkileşimli Yoğun Parçacıklar (WIMPs)
  • Axionlar
  • Steril Nötrinolar
  • Nötral Aksiyon ve Yüksüz Fotinolar
  • Güçlü Etkileşen Ağır Parçacıklar (SIMPs)

Bilim insanlarını büyük bir çıkmaza sürükleyen ve evrenimizin neredeyse dörtte birinden de fazlasını oluşturan bu maddenin varlığına dair çalışmalar devam ediyor. Yıldızların oluşumunda karanlık maddenin büyük bir rol oynadığını ileri süren Risa Wechsler şöyle söylüyor:

‘Görünen o ki yoğun bir bölgede Güneş’in kütlesinin en az bir milyon katına ihtiyacınız var ki yıldız oluşmaya başlasın. Karanlık madde olmadan bir noktada asla yeteri kadar madde biriktiremezsiniz.’

Kafamızda çelişkili sorular bırakan bu madde var mıdır yok mudur şimdilik bilemiyoruz fakat yarattığı şüphe ve merak duygusu bazılarımızda gerçekten var, bunu koruyup bilim, kariyer ve eğitim alanlarında kendini geliştirmek isteyen herkes Microfon sayfasını daha yakından takip edebilir.