İnsan hayatı, temelde öğrenme üzerine kuruludur. Bazıları en sevdiği oyunda uzmanlaşmayı öğrenir, bazıları ise hangi yoldan eve ulaşmanın daha kolay olacağını. Peki bu öğrenme hevesi nereden geliyor? Cevap kafamızın içinde gizli, beyin… Beyin her an bir şeyler öğrenir fakat bazı bilgiler kalıcıdır. Çocuklukta karşılaştığınız en güzel hatıranızı düşünün. Unutmadınız değil mi? Peki 1 hafta önce ne yediniz? Öğrendiğiniz şeyleri unutmamanız için yapmanız gereken tek şey o bilgiye değer vermek. 1 hafta önce yenilen basit bir yemeği unutmanın veya unutmak gerektiğinin sebebi bu. Peki bilgiye nasıl önem verilir? Başlayalım!


Bilgiye Nasıl Önem Verilir ve Kalıcılık Nasıl Sağlanır?

Bir bilgi her şey olabilir. Mesela “Tenis nasıl oynanır?” veya daha uç noktaları düşünürsek “Gleeking nasıl yapılır?”. Fakat bazı bilgilerin öğrenilmesi zorunludur ve bu bilgilere herkes değer verir. Bu yüzden bu bilgiler unutulmaz. Yemek nasıl yenir? Yürüme nasıl gerçekleşiyor? sorularının cevabı birer bilgidir aslında ve gerekli bilgilerdir. Beyin bu bilgileri öğrenmiştir ve bir reflekse dönüştürmüştür. Tıpkı bisiklet sürmeyi öğrenmek gibi. Peki bilgilerin kalıcılığı nasıl sağlanır? O bilgiye önem vererek tabii ki. Bilgiye önem vermek için uygulamanız gereken tek yöntem “tekrar”dır. Çünkü bir bilgiyi ne kadar fazla tekrarlarsak beynimiz o bilginin o kadar çok işimize yarayacağını düşünür.

Beyninize öğrendiğiniz bir bilginin gerekli olduğunu ve unutmaması için o bilgiye gereğinden fazla değer verdiğinizi gösterdiğiniz zaman kalıcılık sağlanır. Yani bilgiye gerçekten önem vermeli veya beyninize o bilgiye önem veriyormuş havasını göstermeniz gerekir


Kendinizi Nasıl Kandırabilirsiniz?

Bir bilgiye verdiğiniz değerin ne kadar önemli olduğunu konuşmuştuk. Şimdi sizlere bir bilgiye nasıl önem verebileceğinizi ve tabii ki kendinizi nasıl kandırabileceğinizi elimizden geldiğince sıralayacağız. Dilerseniz başlayalım!

Öğrendiklerinizi Başkalarına Veya Tekrardan Kendinize Anlatın!

Önemli bulduğunuz bir bilgiyi hemen başkalarına aktarırsınız, değil mi? İşte şimdi yapmanız gereken tek şey işi tersine çevirmek. Bir bilgiyi başkalarına aktarın ve onu önemli kılın!

Öğrenmek İstediğiniz Bilgi İçin Okuyun!

Bir bilgiyi farklı kaynaklardan okuyarak beyninize aynı bilgiyi tekrarlatabilirsiniz ve bu da beyninizi daha çok uyararak öğrenmeyi kolaylaştırır. Çok okuyun!

Öğrenmek İçin En Uygun Zamanı Bulun!

Bazı insanlar sabahın erken saatlerinde öğrenmeye çalıştığı bir bilginin daha kolay öğrenilebileceğini savunur. Bazıları ise akşamları daha dinç olduğunu söyler ve akşam saatlerinde öğrenmeye açıktır. Peki siz hangi saatlerde öğrenmeye açıksınız? Kendi “Eşref Saatinizi” bulun!

Dikkat Dağıtıcılarını Minimuma İndirin!

Odaklanma arttıkça öğrenme kalitesi de artar. Çalıştığınız masayı olabildiğince sade tutun ve etraftaki dağıtıcıları minimuma indirin. Bu odaklanmanızı arttıracaktır. Ayrıca çalıştığınız masayı sadece çalışmak için kullanın. Bu sayede o masaya oturduğunuzda beyniniz refleks olarak kendini öğrenmeye açacaktır.

Elinizle Not Alın!

Farkettiyseniz tekrarın bilginin öğrenilmesi için ne kadar önemli olduğunu kavramışsınızdır. Not almak el-göz-beyin koordinasyonunu sağladığı için mükemmel bir tekrar şeklidir. Öğrenmek istediğiniz bilgileri çalıştıktan sonra temiz bir kağıda soru cevap olarak kendi kafanızda tasarlayıp yazarsanız bir bilginin ne kadar çabuk öğrenilebileceğini göreceksiniz.

person holding pen writing on paper

Mola Vermeyi Unutmayın!

Mola vermek aslında basit bir şey değil. Çünkü mola vermeden önce bir dahaki molaya kadar istemli veya istemsiz olarak kaç saat çalışacağınızı belirliyorsunuz. Belli bir işi belli bir zamanda tamamlamaya çalışırsanız daha fazla verim alırsınız. Aynı zamanda bilgilerin işlenmesi için belli bir süre gerekir. Beyni yoğun bir baskı altında bırakmadan bilgileri hazmetmesini sağlamak öğrenmeyi basitleştirecektir.

Çimleri haftada bir kez 90 dakika sulayabilirsiniz ya da isterseniz haftada üç kez 30 dakika sulayın. İkinci metodu kullanırsanız çimenleriniz daha canlı ve yeşil olacaktır.

Benedict Carey

Tekrar Tekrar ve Tekrar…

Bir bilgiyi farklı yöntemler kullanarak defalarca tekrarlarsanız beyniniz bu bilginin hayati bir değer taşıdığını düşünüp öğrenmesinin zorunlu olduğunu anlar ve öğrenir. Kendinizi kandırmanız her ne kadar etik durmuyorsa da öğrenmek için bu şart!


Öğrenme Teknikleri

Günümüzde bilinen onlarca öğrenme tekniği var. Aslında tüm teknikler temel olarak anlattıklarımıza dayanıyor. Fakat olayı basitleştirme bakımından bu tekniklerin rolü baya bir büyük. Dilerseniz bu tekniklerden en bilinen 3 tanesini sıralayalım.

SODTİ Tekniği

Önce Sev:“Üzerinde durduğun işi sev, o zaman önündeki o işi daha iyi bir hale getirmekle zevk duyacaksın.”   Charles Schwab

Sonra Oku: Beşikten mezara kadar oku” Hatta mezardan sonra da oku!

Bol Bol Dene: Bisiklete sürmeyi nasıl öğrendiniz veya nasıl öğrenebilirsiniz? Bol bol deneyerek tabiki. Yılmadan her bilgi için bol bol deneyin.

Sık Sık Tekrarla: “Tekrar çarpılarından oluşmuş bir zincir yap ve o zinciri hiç kırma.”

Arada Bir İzle: Doğru şekilde öğrenebiliyor musun, yaptıkların yeterli oluyor mu? Kendini izle ve sonrasında değerlendir. Yanlış bir şekilde ilerlemeyi kimse istemez, değil mi?

Feynmen Tekniği

Bir fikri gerçekten anlıyor musunuz yoksa sadece bu fikrin tanımını mı biliyorsunuz? İşte “Feynmen Tekniği” bu sorunun cevabını veriyor. Bu tekniği kullanarak bir bilgiyi üstünkörü öğrenmek yerine o bilgiyi gerçekten anlıyorsunuz. Bu teknik 4 aşamadan oluşuyor.

  1. Boş bir kağıt alın ve öğrenmek istediğiniz konuyu başlık olarak yazın.
  2. Konuyu hiç bilmeyen birine anlatıyormuş gibi yazın. Mümkün olduğunca basit ifadeler kullanın.
  3. Takıldığınız yerlerde farklı kaynaklardan faydalanın ve anlatmaya devam edin.
  4. Anlatımınızı olabildiğince basitleştirin ve benzerlikler kurun.

Bir şeyi 6 yaşındaki bir çocuğa anlatamıyorsanız siz de anlamamışsınız demektir.

Einstein

Hafıza Sarayı Metodu

Ezberleme de bir öğrenme tekniğidir. Fakat nasıl ezberlemeniz gerektiğini bilmeniz gerek. Hafıza sarayı metodu ezberlemek için harika bir metot. Bu metodu uygulamak için gereken tek bir şey var, hayal kurmak!

Soyut kavramlar beyinde çok zor yer eder. Bu yüzden bir cümleyi ezberlerken zorlanırız ve ezberlenilen cümle pek kalıcı olmaz. 3 boyutlu mekan algımız çok gelişmiştir. İşte bu metodun amacı soyut kavramları 3 boyutlu bir nesneyle bağdaştırmak ve bu şekilde akılda tutmaktır. Peki bu metot nasıl yapılıyor?

Ezberlemeniz gereken 7 kelime olduğunu farz edelim. Bunlar: Ağaç, rüya, nefret, yumurta, kitap, yalnızlık ve uçurtma olsun.

Öncelikle hayalinizde bir mekan seçin. Bu mekanın çok iyi bildiğiniz bir yer olması gerek. Mesela eviniz. Hafıza sarayı metodu sadece sarayda yapılmıyor. Latince’den zaten “mekan metodu” olarak çevriliyor. Bu yüzden metodun ismine takılmayın. Mekanınızı seçtikten sonra bir rota belirleyin. 

  1. Sabah uyandım.
  2. Saatime baktım
  3. Okula geç kaldığımı fark edip kahvaltı yapmadan dışarı fırladım.
  4. Durağa geçip otobüs beklemeye koyuldum.

Onlarca rota belirleyebilirsiniz. Her rotada farklı kelimeler veya cümleler ezberleyebilirsiniz. Hayal gücünüzün sınırı yok. Rota belirledikten sonra belirlediğiniz kelimeleri rotanız içindeki nesnelerle bağdaştırın ve bunu abartarak yapın. Abartmak akılda kalıcılığı arttırır. Önemli olan bir diğer nokta ezberleme sırasını bozmamanız ve olayı hikayeleştirmeniz.

  1. Sabah uyandım
  2. Saatime baktım. Saatte bir ağaç gördüm. Sanırım hâlâ rüyadayım.
  3. Gene geç kaldım. Bundan nefret ediyorum. Masanın üstünde unuttuğum ve bozulmuş olan yumurta pis bir koku yayıyordu ama aldırmayıp dışarı fırladım. Kitaplarımı almayı unutmadım.
  4. Durakta yalnızdım ve gökyüzünde dans eden uçurtmayı izleyerek otobüs beklemeye koyuldum

Gördüğünüz gibi olayı hikayeleştirdiğimiz zaman bu olay beyinde yer ediyor ve ezberlemek baya bir kolaylaşıyor. Unutmamanız gereken 3 kural:

  1. Mekan seçin (iyi bildiğiniz bir mekan)
  2. Yolculuk yapın (rotanız hep aynı olsun)
  3. İlişki Kurun (abartarak kurun)

“Bir şeye ait her şeyi öğrenin, her şeye dair bir şeyler bilin.” İyi öğrenmeler.

Microfon Blog da bilinecek daha çok şey var. Buyrun içeri.