Microfon Blog
Öğrenci Hayatı

Az Aslında Çoktur, Yavaş Yavaş Azal – Minimalizm

Turuncu çiçekli minimalizmi temsil eden kaktüs

Kapitalizmin sahip olduğu tüketim odaklı hayatımız, modern çağda bize istenilen mutluluğu sunamaz oldu. Hatta insanlar daha mutsuz hale geldi. Günümüzde teknolojinin hayatımızı kolaylaştırması gerekirken tam tersi bizi esiri altına alıp zamanımızdan çalmaya başladı. Oysa ki herkes zamandan tasarruf etmeyi bekliyordu bu gelişmelerden sonra. Hadi gelin Microfon Blog‘ta minimalizm inceleyelim!

Satın alıp sahip olduğumuz her şey artık bizim sahibimiz olmaya başladı. Daha fazla tüketiyor ve çalışıyoruz ama kendimize ayıracak vaktimiz giderek azalıyor, daha da kabuğumuza çekiliyoruz. Çünkü elimizde olan hiçbir şey bizi memnun etmiyor ve daha fazlasını istiyoruz.

Siz de bu yaşam şeklinden sıkıldınız ve kabul etmek istemiyorsanız minimalizm bu aşamada devreye giriyor. Hayatımızı, çevremizi, ilişkilerimizi ve zihinsel süreçlerimizi sadeleştirerek daha kaliteli ve özgür bir yaşama sahip olabiliriz.

Yaşları 14-22 arasında değişen gençlerin ciddi bir baskıya maruz kaldığına hepimiz şahit oluyor, gözlemliyoruz. Gençler olarak yoğun stres altındayız. Beklentilere cevap verme derdindeyiz. Bu yüzden ilhama, yaratmaya, tasarlamaya, düşünmeye ve en önemlisi sakinliğe vaktimiz kalmıyor. Bugünler de minimalizme her şeyden çok ihtiyacımız var.


Nedir Peki Bu Minimalizm?

Müzik ve görsel sanatlarda sadeliği ve nesnelliği ön plana çıkaran akımın kökeni 1960’lara dayanıyor. Azdan çok yaratmak olarak çevirebileceğimiz ‘Less is More’ bir yaşam felsefesi olarak son günlerde hayatımızın pek çok alanında karşımıza çıkıyor.


Nasıl Hayat Felsefesi Haline Getirebiliriz?

Minimalist yaşayabilmek için öncelikle nesnelerin esiri olmaktan kurtulmamız gerekiyor. Yani paraya, hayatınızı idare ettirme aracı olmaktan öte bir anlam koymamalısınız. Aynı şekilde nesnelere sahip olmayı da gereklilikten çıkarmalıyız. Önemli olan şeyin maddeler değil, sizler olduğunuzun farkına varırsanız maddelerin gelip geçici olduğunu anlar ve bizi üzmesine izin vermeyiz.

1. 90/90 Kuralı

Bir eşyayı seçtikten sonra kendinize yöneltmeniz gereken iki soru var: “90 gün içinde bunu hiç kullandım mı? Önümüzdeki 90 gün içinde kullanacak mıyım?”. Bu iki soruya da hayır cevabı verdiyseniz o eşya ile vedalaşmanız gerekiyor demektir.

2. Listesiz dışarı çıkmayın. 

Bu yöntemle gerçekten işinize yarayacak olanları satın almış olacaksınız. Sadece işe yarayan şeyleri satın aldıktan sonra, diğerlerine aslında o kadar da ihtiyaç duymadığınızı fark edeceksiniz.

3. Az satın alın ama iyisini alın.

Böylece zamanla daha az satın almaya başlayacaksınız; daha az satın almak demek, daha fazla para biriktirebilmek ve daha az borca girmek demektir. Ucuza satın aldığınız 10 tane polyester bluzunuz olacağına, 2 tane daha pahalı ama doğal malzemeden yapılmış bluzunuz olsun.

4. E-postanızı, SMS’lerinizi, telefon rehberinizi ve sosyal medyanızı da temizleyin.

İlgilenmediğiniz yerlerden gelen onca reklam, onca mesaj, rehberinizi işgal eden onca şey… Bunların hepsi zihnizi siz farkında olmadan çok yoran ve dikkatinizi dağıtan şeylerdir. Silin veya abonelikten çıkın. “Kalsın” dediğiniz hesapların içinden, “arkadaş detoxu” yaparak aslında çok da görüşmek istemediğiniz insanları silin.

5. Sahip olduğunuz şeyler için minnettar olun.

Herkesin ihtiyaçları değişebilir. Ama sizi en mutlu eden şeyleri düşünün ve bunlara sahip olduğunuz için şükredin. Unutmayın, minimalizm bir yaşam tarzı ve bir süreçtir. Öyle pat diye olmasını beklemeyin. Zamanla azaltın ve azaltmanın sizi ne kadar özgürleştirdiğini fark edin…


Neyi Okumalı? Neyi İzlemeli?


Öğrenci Hayatında Minimalizm 

Minimalizm Ders Çalışma Masası ve Düzeni 

Odanızda ilk olarak masadan başlamak sizin için en kolayı olacaktır. Çünkü burası sizin ders çalıştığınız alan ve dikkatinizi dağıtacak şeylerden arınmış olmalı. Kullanılmayan ve bitmiş kalemleri atın, işe yaramayan kağıtlardan masayı arındırın, kitaplarınızı raflardaki yerine kaldırın. Aynı şekilde metodu kullandığınız çekmecelerde de uygulayın, düzenleyici kutular alıp kullanacağınız eşyaları sistematikleştirin. Bu işi bitirdiğinizde eski haline göre durum çok daha iç açıcı ise bu iş olmuş demektir.

Minimalizm Elektronik Ortam

Bir daha geri dönüp bakacağınızı düşünmediğiniz, bilgisayarında gb’lar kaplayan fotoğraflar ve belgeler. Evet bütün bu şeyler de minimalizme dahil. Fiziksel bir temizlik değil belki ama kafamızı boşaltmaya birebir bir temizlik olduğu kesin.

Minimalizm Para Biriktirme de Kolaylık

Aslında minimalizm cimrilik değildir, askine güzel para harcama sanatıdır. Para biriktirmeyi kafaya koyduysanız, öncelikle bir süre hiç giysi almayacağınıza dair kendinize söz verin. Sonra da gardırobunuza gidip içinde ne var ne yoksa dışarı çıkartın ve başlayın temizliğe. İçlerinde hala giyilebilir olanları bağışlayabilir ya da satabilir, giyilemeyecek olanları geri dönüştürebilirsiniz. Ya da bir diğer etkili yöntem olan ikinci ele şans verin. 


Minimalist olmak demek, hiçbir şeye sahip olmamak değil, sadece gerekenlere sahip olmaktır. Paranın, nesnelerin önemini ve gücünü bilmek, ancak bunun sizi kontrol ederek mutsuz etmesine izin vermemektir.

Platon, minimalizmi 2400 yıl kadar önce şu sözü ile çok güzel açıklamış: “Önemli olan, hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır.”


Daha fazla yazı için Microfon Blog’la kalın!

burs ara görseli
Burs mu arıyorsun? O zaman tıkla!
Exit mobile version