Libro Projesi, meslek yaşamlarında ilham kaynağı olan kişiler tarafından tavsiye edilen kitap listelerinden oluşmaktadır. Bazı kitaplar mesleki içerikte olmasa da yetkinliklerinizi geliştirmede size yön verecek şekilde seçilmiştir. Libro listelerinin size fayda sağlayacağını umut ediyoruz.

Erk Özkaya Kimdir?

1962 yılında Ankara’da doğdu. 1984 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1987’de Çukurova Üniversitesi Üroloji A.B.D.’nda uzmanlık eğitimine başladı ve 1993’te üroloji uzmanı oldu.

Erk Özkaya, 2000 yılının Mart-Temmuz aylarında Çin’in Beijing kentinde, WHO (Dünya Sağlık Örgütü) ile bağlantılı bir eğitim merkezi olan China Academy of Traditional Chinese Medicine’da temel akupunktur eğitimimi tamamladı ve aynı yıl kendi muayenehanesini açarak akupunktur uygulamalarına başladı. Basel /İsviçre, Los Angeles, California /A.B.D., Boulder, Colorado /A.B.D, Berlin /Almanya ve Amsterdam /Hollanda şehirlerinde eğitimlerini tamamladı. 2012 yılında Çukurova Üniversitesi’ndeki görevinden ayrılarak memuriyet hayatını noktaladı. Erk Özkaya, Halen serbest hekim olarak kendi muayenehanesinde akupunktur uygulamalarına devam etmektedir.


Erk Özkaya Kitap Önerileri

Hayata Hürmet – Dr. Albert Schweıtzer

Albert Schweitzer 1952 Nobel Barış Ödülü sahibi Alman humaniter doktor, filozof, müzisyen, teolog, hayvansever ve anti-nükleer aktivistti. Schweitzer, iki doktorasına rağmen tıp doktoru olmaya karar verdi; Afrika’da doktorluk yapma amacıyla 30 yaşından sonra tıp tahsili yaptı; Gabon‘da bir hastane kurdu ve yaşamını yöre halkının sağlığına adadı. Geliştirdiği “yaşama saygı felsefesi” ile günümüzdeki çevreci ve hayvansever hareketlerin öncüsü kabul edilir.


Ustaca Yaşam – Prof. Ali Demirsoy

Ömrünün elli yılını öğretim görevlisi olarak geçirip, hayatın tek kılavuzunun “bilim” olduğunu kanıtlamaya çalışmış bir bilim adamının; deneyimlerinden, gözlemlerinden, yaşam ve dünya görüşünden yola çıkarak edindiklerini genç kuşaklara aktarama çabasının sonucunda ortaya çıkan bir kitap Ustaca Yaşam. Ali Demirsoy, “geleceği en iyi tahmin etmenin yolu, onu yaratmaktır” diyerek genç kuşaklara “ustalarını” iyi seçmelerini öneriyor.


Bir Ömür Düşünmek – Prof. Ahmet Arslan

” Ahmet Arslan felsefeye karşı bu tür basmakalıp ithamların canlı reddiyesidir. Arslan, kitaplarında her gün karşılaştığımız ama çoğunlukla farkına varmadığımız felsefî problemleri basit bir konuşma diliyle ama derinliği kaybetmeden okuyucusuna aktarmasıyla meşhurdur. Antik felsefe ve İslam felsefesi üzerine düşünmek isteyen herkesin yolu bir şekilde Ahmet Arslan’dan geçer. Ama bu söyleşimizde Arslan bize sadece felsefenin ne olduğunu değil ama bir felsefeci gibi yaşamanın ve düşünmenin ne olduğunu anlatıyor. Bu sayede nadiren rastlanan zengin bir tecrübe, okumayı ve düşünmeyi seven herkesin erişimine açılıyor. Ahmet Arslan’ın hayatı ve düşünceleri ile felsefenin ve Türkiye’nin problemlerini tartıştığımız bu kitapla, felsefe ile sahici bir ilişki kurmanın ne olduğunu aktarıyoruz.”


Türk Aynştaynı – Prof. Oktay Sinanoğlu – Emine Çaykara

Prof. Oktay Sinanoğlu’nun yaşamının kendi ağzından soru cevaplar eşliğinde anlatıldığı Türk Aynştayı kitabında ünlü bilim insanlarıyla ilişkisinden yarattığı teorilere, bir dönemin sözlü tarihinden Türkiye’nin yaşadığı sorunlara kadar pek çok konu yer alıyor. Sinanoğlu’nun ülkemizde bilimin neden gelişmediğini kendi yaşamından örneklerle açıkladığı bu kitapta hem baş döndürücü bir kariyer öyküsü hem Türkiye gerçeklerinin yansımaları var. Sinanoğlu şöyle diyor: “Halkın tarihine, diline, Osmanlı atalarımıza, inançlarına, binlerce yıllık Asya kökenli insani değerlerine, geleneklerine yabancılaştırması, hatta düşman ilan edilmesi, sonunda kafalar hazır hale gelince de ülkenin yağmalanması her gün hız kazanıyor.”


Dervişin Aklı – Prof. Ahmet Dervişoğlu İle Sohbetler – Doğan Cüceloğlu

Bu kitapta, okulu olmayan Akçapınar köyünden bilge bir babanın inancıyla yola çıkarak okumaya başlamış, öğrenci olarak girdiği İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Fakültesi’nde profesör olmuş, Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nde üç yıl araştırmalar yapmış ve dersler vermiş, sonrasında Türkiye’ye dönüp mezun olduğu fakültede dokuz yıl dekanlık yapmış dostum Ahmet Dervişoğlu’yla sohbet ettim. Ama bu sohbetlerin amacı, Ahmet Dervişoğlu’nun akademik başarılarından çok, değerlerini, yaşama bakış tarzını, insan sevgisini sizlere aktarmaktı. Bugün seksen yaşında olsa da, içindeki çocuğu dipdiri korumayı başarmış, gözleri ışıl ışıl bakan bir insandan öğrenilecek bir şeyler olmalı, diye düşündüm. Sohbetimizden üniversite öğrencileri, öğretmenler, yöneticiler ve anne-babaların yararlanacağına inanıyorum. Benim aldığım keyfi, umarım siz de alırsınız. -Doğan Cüceloğlu


Cehennemdeki Üniversiteliler – Prof. Celal Şengör

…Bilgi düşmanlığı, Orta Çağ’daki gibi yine hortlamıştır. Bilimi, onu 19. Yüzyıl’ın oturttuğu tahtından indirmek için pek çok sapık, elitizm karşıtı ideoloji türemiştir. Bu sapık ideolojiler bilhassa post-modern denilen düşünceler yumağı içinde iyice ayyuka çıkmış, aklı selim ile zırvalık arasında seçim adeta yapılamaz hale gelmiştir. Bunu gerçekleştirenlerin pek çoğu da üniversitelerde öğretmenlik yapan kişilerdir ki, ben bunları cehennemdeki üniversitelilerin zebanileri olarak görüyorum. Bu hem kapitalist/demokratik Batı ülkelerinde hem de sosyalist/totaliter Doğu blokunda böyle olmuştur. Dolayısıyla Türkiye’yi beğenmeyip nereye gidebilirim? Nereye gitsem, manzara üç aşağı beş yukarı aynıdır. Kirlenen evimi terk edip başka bir eve taşınmaktansa, şimdilik evimi temizlemeye yardımcı olmak bana daha akılcı bir davranış şekli gibi geliyor.


Doğaperest – Prof. Ali Demirsoy

…Sadece bir şeye bağlı kalan canlıların ortadan kalkma şansı daha yüksektir. Bu nedenle bu kitabı okuyanlara, yaşamınızı olabildiğince çeşitlendirin, kendi ana çalışma konularınızın dışındaki konularla da olabildiğince ilgilenin derim. Bu kitapta Prof. Ali Demirsoy’un bütün ailesini bir günde yitirişinin acısına ve bu acıyı yaşadıktan sonra hayata nasıl tutunduğuna tanık olacaksınız. Hayatını adadığı doğa sevdasının düşüncelerini, hayata bakışını nasıl şekillendirdiğini ve bu sevdayı gençlere aktarmak için nasıl çabaladığını göreceksiniz. Doğaya tutkuyla bağlı bir gencin kişisel tarihiyle üst üste binen Türkiye’nin zorlu tarihinin, onu bir doğaperest profesöre nasıl dönüştürdüğünün öyküsünü, kendi dilinden okuyacaksınız.


Bir Bilim Adamının Romanı – Oğuz Atay

Oğuz Atay’ın hocası İTÜ İnşaat Fakültesi profesörlerinden Mustafa İnan’ın hayatının roman kurgusuyla anlatıldığı Bir Bilim Adamının Romanı, 1975 yılında Bilgi Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Bir Bilim Adamının Romanı özet olarak Mustafa İnan’ın yoksulluk içerisinde başlayan hayatının dünyanın en güzel unvanı olan “bilim adamı”nı hak edişindeki müthiş hikaye anlatılmaktadır. Bir Bilim Adamının Romanı ana fikri ne kadar zorluk içerisinde yaşanılsa da ahlakî değerlerden ve özünden hiçbir şey kaybetmeden nasıl başarıya ulaşılabileceği şeklinde özetlenebilir.


Arkeolojinin Delikanlısı Muhibbe Darga – Emine Çankara

Pırıl pırıl parlayan gözleri hayata odaklanmıştı; yaşam her ne olursa olsun tadına doyulmaz tatlarla doluydu, öğrenecek ne çok şey vardı… Tüm sağlam ilişkilerde olduğu gibi önce biraz mesafeliydik… birbirimizi tanıdıktan ve birbirimize güvendikten sonra yeni ve son derece keyifli bir kapı açıldı önümüzde. O kapının arkasında her şeyi konuşabildiğiniz bir dost vardı artık. Yaşam enerjisi, disiplini tek kelimeyle müthişti!.. Bağlanmamanız ve peşinden sürüklenmemeniz imkânsızdı!


Ağaçlar Çiçekteydi – Ahmet Say

Ahmet Say, anılarını anlatırken aslında yakın tarihin siyasal olaylarını hatırlatıyor bize. Yaşanmış olayları aktaran bir yazarın tanıklığını, okurlar daha etkileyici bulacak, bundan eminiz. Üstelik Ahmet Say, içinde bulunduğu olayları kimi yerde öykü tadında yazmış; kimi zaman da portreler çizerek anlatmış. Ama katı gerçekliği dile getirmekten kaçınmamış.