Günümüzün en çok tartışılan konularından olan, her gün bir şekilde maruz kaldığımız bu yapay zeka silsilesi nedir ve gelecekte nereye evirileceği gibi soruları kendine hiç sordun mu? Her gün bu soruları sormamıza rağmen sürekli farklı yanıtlar alıyoruz. Neden mi? Hadi bu soruya beraber cevap vermeye çalışalım.
Teknoloji gelişmeye başladığından beri, insanlığa bahşedilmiş en büyük özellik olan düşünebilmeyi, cansız nesnelere aktarmak insanoğlunun aklında sürekli yer bulmuştur. Bu aktarma uğraşı tarihsel süreçte çok farklı çalışma ve iş prensipleriyle denenmiş ve halen denenmeye devam ediyor. Yapay zekanın gelişimine ait tarihsel süreci detaylı bir şekilde öğrenmek istersen ufak bir araştırmayla bulabilirsin. Bu yazıda aktarmak istediğimiz konu, yapay zekanın gelecekte nereye gideceğiyle ve senin hayatına bu teknolojiye nasıl ayak uydurabileceğinle ilgili.
Yapay Zeka Nedir? Türleri Nelerdir?
Yapay zeka, herhangi bir canlı organizmadan faydalanılmaksızın, tamamen yapay araçlar ile oluşturulan, insan gibi davranışlar ve hareketler sergileyebilen makinelerin geliştirilmesi teknolojisinin genel adıdır.
Planlanan ve uygulanan iş çerçevesinde bakarsak yapay zekanın geliştirilmiş veya geliştirilmekte olan dört türü var. Bunlar:
- Tamamen Tepkisel
- Sınırlı Bellek
- Zihin Teorisi
- Kendinin Farkında Olan
Tamamen Tepkisel:
Tamamen Tepkisel dediğimiz tür yapay zekanın en basit formudur. Tecrübe bazlı değildir. Yani belleği olmadığı için geçmiş tecrübelere göre çıkarımlarda bulunamaz ve tek alanda uzmanlaşabilir. Bir zamanlar ekranlardan düşmeyen IBM firmasının Deep Blue adlı satranç bilgisayarı buna örnektir. (Deep Blue IBM tarafından satranç oynayabilen robot olarak 1993 yılında ilk maçına çıktı ve L. B. Hansen’ı 1-0 yendi. 1996 yılına gelindiğinde ise dünya şampiyonu Kasparov ile ilk maçına çıktı. İlk maçında Deep Blue 4-2 yenildi. Fakat 1997 yılında yenilenmiş. Gelişmiş bir şekilde gelen Deep Blue, Kasparov’u 3-2 yenerek tarihe geçti adeta.)
Bu efsanevi maçın insan-robot gelişimine yansıması hakkındaki bu öğretici TED konuşmasını da izlemeni öneririm.
Sınırlı Bellek:
Sınırlı bellek dediğimiz tür, geçmişten toplanılan bilgileri daha önce programlanan dünyaya ait bilgiler ile birleştirerek bunlara yakın, gelecekte karşılaşacağı eylemler hakkında kararlar alabilir. Örneğin; sürücüsüz araçlar ve dijital asistanlar(Siri, Bixby, Alexa) gibi.
Kafanda sürücüsüz araçların nasıl çalıştığıyla ilgili sorular var mı? Tesla araçların otopilot sistemlerinin nasıl çalıştığı hakkında merakını giderecek bir video da buraya bırakıyorum.
Zihin Teorisi:
Zihin teorisi, bizi duygusuz dijital asistanların dünyasından kurtarıyor. Çünkü bu tür; insanın duygu ve düşüncelerini anlayabilen, insana cevap verebilen bir türdür. Hatta artık sadece insanları değil. Kendi içlerinde de yani başka bir yapay zekanın durumunu ve değişimini anlayan, aynı zamanda tepki verebilen çalışmalar da var. Örneğin; ToMnet, diğer yapay zekaları anlayabilen yapay zeka olarak Londra’da geliştirildi. Bu gelişme bize hem zihin teorisinde ilerlediğimizi hem de dördüncü tür olan Kendinin Farkında Olan türe yaklaştığımızı da gösteriyor.
Kendinin Farkında Olan
Bu tür; zihin teorisinin bir uzantısıdır ve içlerinde en heyecan verici olandır. Çünkü bu tür diğerlerinin arasında kendi benliğinin farkında olan tek türdür. Kendi kendine düşünebilir, yazabilir; olaylardan kendi düşünceleriyle sonuç çıkarabilir, süper hisli dediğimiz insanın histerik yapısını anlayabilir. Heyecan verici değil mi? 🙂
Günlük Yaşantıda Yapay Zeka
Yapay zeka ve günden güne büyüyen gerçekliği her gün farklı yollarla bizi şaşırtmaya devam ediyor. Sürekli maruz kaldığınız bir haberi veya olayı düşünmeni istiyoruz. Bir zaman sonra artık o olayın veya haberin etkisinin bir antibiyotik edasıyla azaldığını göreceksin. Fakat bu durum yapay zekada geçerli değil, çünkü yapay zeka artık göz ardı edebileceğimiz bir konu değil. Biz farkında olmasak bile hayatlarımızın içine girdi ve hiç farkında olmadığımız alanları değiştirir ve geliştirir hale geldi.
- Tıp dünyasında asistan doktor kavramı bir insandan artık bir yapay zeka modeline aktarıldı. (Google AI)
- Hukuk alanına trajikomik bir şekilde girişimde bulundu ve DoNotPay Avukat Robot olarak tam tamına 250 bin dava üzerinden 160 bin dava kazandı.(Burada direkt savunma yapan bir robottan bahsetmiyoruz. Bir sohbet botu ve 250 bin kişinin park cezaları ve türlü davalar üzerine şikayetlerini değerlendiriyor. Bu değerlendirmeler sonucunda sana karşı dava açabilmende yol gösteriyor. 19 yaşındaki Standfordlu bir öğrenci olan Joshua Browder park cezalarıyla gereğinden çok karşı karşıya kalması üzerine yazmış.)
- Oyuncu arkadaşlarımızın yakında takip ettiği RTX kartlarla gelen Ray-Tracing(Işın İzleme) özelliğini oluşturan en önemli alt özelliklerden biri DLSS(Deep Learning Super Sampling) özelliği de yapay sinir ağlarına dayalı çalışma sergiliyor.
- Siber Güvenlik alanının vazgeçilmezi olan güvenlik duvarları derin öğrenme kullanarak gelecek tehditlere karşı sistemi koruyor.
- Kişiselleştirilmiş deneyim adı altında müşteriden toplanılan verilerden oluşturulan müşteri odaklı sistem yapılandırmalarının vazgeçilmezi yine yapay zeka.(Makine Öğrenimi ve Derin Öğrenme)
Tehdit mi? Geleceğin Teknolojisi mi?
Yapay zeka ve gelecekte belli meslek gruplarını işinden edeceği hakkında çıkan haberler ve makaleler günden güne artıyor. Bu durum şu soruyu da akıllarımıza getiriyor: “Bu gidişat bizi korkutmalı mı? Yoksa yeni fırsatlara yelken açacağımız için heyecanlandırmalı mı?” Sorunun cevabı ne kadar zor görünse de basit. Günümüzdeki işlerin birçoğu rutine bağlanmış, yaratıcılıktan yoksun, aslında yapay zekayı kullanan robotların yapabileceği işler. Evet, yapay zeka bu tarz işlerin yerine alabilir. Fakat yaratıcılık gerektiren alanlarda yapay zeka, henüz o kadar da gelişmiş değil. Bu da bize gösteriyor ki, insanoğlu yaratıcılığını kullandığı alanlarda bayrağı biraz zor kaptıracağa benziyor. Sen hangi alanda çalışmayı düşünüyorsun? Meslek seçiminde, kariyerini yönlendirirken diğer insanlardan ve artık robotlardan farklılaşarak neler yapabileceğini keşfetmen gerekiyor.
Bu konuyla ilgili daha detaylı bir araştırma için bu linki ziyaret edebilir veya Martin Ford‘un Robotların Yükselişi adlı şaheserini okuyabilirsin.
Peki ben ne yapabilirim?
Her gün farklı alanlardan hızlı ve sürekli gelen bu değişimler insanı bunun bir parçası olmaya itiyor adeta. Böylelikle ne yapmamız gerektiği sorusunu da beraberinde getiriyor. Bunun için birkaç tavsiyemiz var:
1 – Teknoloji hakkındaki İngilizce haber, blog yazılarını ve Youtube’daki videoları takip edebilirsin. (welcome.ai, New Scientist, National Geographic, Barış Özcan vb.)
2 – Udemy, Coursera vb. platformlardan eğitim satın almalısın veya bedava olan bilgilendirici eğitimlerden faydalanmalısın.
(Bazı eğitimler için promosyon kodu paylaşılıyor. Çok ucuza veya ücretsiz bir şekilde bu eğitimleri temin edebiliyorsun.)
3 – Self-learning(Kendi kendine öğrenme) kavramının inceliklerini araştırmalısın ve ileride hangi mesleği düşünüyorsan düşünmelisin, bu kavrama hayatının her anında ihtiyaç duyacağını unutmamalısın bu yüzden bu yeteneğini geliştirmelisin.
4 – Akıl almaz hızda gelişen robotlar ve/veya yapay zeka sayesinde bundan 50 sene sonra, günümüzde idame ettirdiğimiz mesleklerin %80’inin ortadan kaybolacağı, kalan %20’nin de günümüzdeki manasıyla varlıklarını sürdüremeyeceği belirtilmektedir. Fakat yaratıcılık gerektiren mesleklerin bir çoğunun 50 sene sonra hayatta kalacağını söyleyebiliriz. Bu yüzden yaratıcı tarafını ve yeni bir şey üretme arzunu sürekli beslemeni öneririz.
5 – Yapay Zeka hakkında daha kapsamlı ve farklı bilgiler öğrenmek istiyorsan okumanı tavsiye ettiğimiz kitaplar şu şekilde:
- Master Algoritma – Pedro Domingos
- Robotların Yükselişi – Martin Ford
- Ben Robot – Isaac Asimov (Bilim kurgu severlere özellikle öneririz.)
- Yapay Zeka Uygulamaları – Prof. Dr. Çetin Elmas
- İnsanlık 2.0 – Ray Kurzweil
- Bir Zihin Yaratmak – Ray Kurzweil
- Aslında O Kadar Da Akıllı Değilsiniz – David McRaney
Peki bugün bu büyülü dünyaya bir adım atmaya ne dersiniz? Mesela Udemy’den bir kursa kaydolarak, diğerlerinden nasıl farklılaşacağını düşünerek işe başlayabilirsin devamı da yavaş yavaş gelecektir.