Microfon Blog
Kariyer

İş Dünyasında Regl İzni

yasa

yasa

Regl döneminde bazı kadınlar dismenore adı verilen, günlük aktiviteleri engelleyecek derecede ağrılı bir regl sürecine sahip olurlar. Bazıları ise polikistik over sendromu gibi rahatsızlıklara sahiptir. Bu rahatsızlıklara sahip olan çalışan kadınlar için regl döneminde çekilen ağrı, hem çalışmayı hem de günlük yaşamı oldukça zor bir hale getirmektedir. Çekilen ağrılar bu süreçte yaptıkları işlere tam bir şekilde odaklanamamalarını sağlar.

Geçtiğimiz günlerde meclisimize kadın işçi ve kadın memurlara regl izni verilmesi için bir kanun teklifi sunuldu. İlgili kanun teklifinin yasalaşması halinde kadın memur ve kadın işçiler reglin başlangıç tarihinden itibaren ayda 1 iş günü izinli sayılacak. İkinci günde alınan izin ise işveren ya da kurumun inisiyatifine bağlı bir şekilde verilebilecek. Bazı ülkelerde 20. yy’ın başlarında kabul edilen regl iznini biraz daha yakından inceleyelim. Peki, regl izninin olması mantıklı mıdır? Bizim ülkemizde ne kadar uygulanabilir? Hadi, hep birlikte cevap arayalım.

 

Regl izni nedir? İlk yasal ve yasal olmayan regl izni hangi ülkelerde tanınmıştır?

 

Kısaca regl izni, regl süreci ağrılı bir şekilde geçen kadınlara kolaylık sağlamak için verilmiş ücretli ya da ücretsiz izin hakkıdır.

Regl izni 1921 yılında Sovyetler Birliği’nde bazı iş sektörlerinde ortaya konulmuştur. 6 sene süren bu yasa, 1927 yılında kadınların daha fazla izin yaptığı ve ağır sektörlerde erkek ağırlıklı çalışma oranı olduğu için ayrımcılığı yok etmek adına uygulamadan kaldırılmıştır. Bunun yanında regl izni yasal olarak olmasa da 1912 yılında Hindistan’ın Kerala eyaletinde eğitim gören öğrencilere verilmiştir.

 

Diğer ülkelerdeki regl izni uygulamaları nasıldır?

 

Asya

Avrupa

Afrika

 

Buna ek olarak bazı ulusal kurumlar ülkedeki regl yasasının var olup olmaması önemli olmaksızın, şirket tarafından regl izni hakkı tanımaktadır. Örnek vermek gerekirse, İngiltere’de böyle bir regl yasası olmamasına rağmen Coexist adlı İngiliz menşeili bir şirket, adet izni politikasını Birleşik Krallık’ta uygulayan ilk şirket olmuştur.

 

Türkiye’de regl izni uygulanıyor mu?

 

Türkiye’de regl izni üzerine herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Ama bunun adımları da mecliste yavaş yavaş atılmaya başlanmıştır. Yine bahsettiğimiz gibi çeşitli firmalar kadınlara regl izni sağlamaktadır.

Hint menşeili bir uygulama olan Zomato, 2020 yılının ortalarında Türkiye’nin de aralarında bulunduğu toplam 24 ülkede, yıllık 10 gün olmak üzere regl izni uygulamasını başlatmıştır. Böylece Zomato, Türkiye’de regl izninin uygulanmasını sağlayan ilk şirket olmuştur.

Bunun yanında Ankara, İzmir, Tunceli ve Van Barosu’nda çalışan kadınlar, ayda 1 kere olmak üzere regl izni hakkına sahiptirler.

 

Regl izni mantıklı bir karar mıdır?

 

Çoğunlukla Asya ülkelerinde kabul edilen bir yasa olsa da modern ülkeler regl iznini, kadının değerinin düşürülüp onların zayıf ve verimsiz işçiler olarak lanse edildiğini, bununla birlikte de bu süreçte erkek çalışanlara haksızlık yapıldığını düşündükleri için oldukça tartışmalı bir konu haline gelmiştir. Her ne kadar o ülkelerdeki insanlar aksiyon almaya çalışsalar da yasa tarafından kabul edilmediği için fiiliyata dökemiyorlar.

 

Eğer çevrenizde yakın kadın arkadaşlarınız varsa, onların regl sürecindeki hallerini yakından tanıklık etmiş olabilirsiniz. Bu durum kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Ancak bence genel olarak yaşadıkları duygu halleri birbirlerine oldukça benzemektedir. Bu süreçte yaşanan hormonal değişikliklerden dolayı karşı tarafa veya kendine gösterdiği duygusallık, aşırı öfke, psikolojisine de yansıyıp kafasını bulanıklaştırıyordur. Bu da dalgınlık sağlayıp yaptıkları işe %100 bir verimle odaklanmalarını sağlayamamaktadır.

Kendim, bir erkek olarak bu regl acısının nasıl bir his olduğunu hissedemem. Fakat yakın kız arkadaşlarıma sorduğumda yüksek oranda olukça fazla bir acı çektiklerini biliyorum. O yüzden bence regl izni mantıklı bir karardır. Hatta kişiye özel bir şekilde verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir insan bu süreçte hafif bir acı hissedip işe gelmek isteyebili. Ya da polikistik over veya dismenore gibi rahatsızlıklara sahip olup bu sürecin daha uzun sürmesi gerekebilir. Bunun dengesinin kurulması da eğer 2 gün veya 3 gün izin olabilir. Ama 1 günün izinli 1-2 gününün ise uzaktan bir şekilde çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Bunun yanında Türkiye’de bu iznin suistimal edileceğini düşünmüyorum. Ama bu fikri de iş verenlerin beğeneceğini düşünmüyorum.

 

Peki, sizin fikriniz nedir? Sizce bu mantıklı bir karar mıdır?

 

Bu tarz gündemle alakalı konular için Microfon Blog’u takip edin. Daha farklı içerikler için Microfon’la kalın…

Exit mobile version