Viyana, Avrupa’nın tarih, kültür ve elbette muazzam lezzetleriyle ünlü bir şehri. Bu geleneksel Avusturya şehrinin sokakları, köşe başlarındaki gurme restoranlarıyla dolup taşıyor. İşte bunlardan bir tanesi altın standartında bir şnitzel. Viyana’ya adım atıp da Figlmüller Şnitzel’i denemeden dönmek, adeta bir gastronomi ziyafeti kaçırmak anlamına geliyor. Microfon Blog ile Viyana’nın altın standartı Figlmüller Şnitzel’i tanımaya hazır olun!
Figlmüller, Viyana’nın merkezindeki Wollzeile caddesinde, tarihi bir binada, bir gastronomi ikonudur. 1905 yılında açılan mekan, o tarihten beri Viyana’nın mutfağını temsil eden bir simge haline geldi.
Geleneksel Viyana atmosferi, antikalarla süslenmiş duvarları ve ahşap iç mekanıyla, kurulduğu günden beri zamanın durduğu bir yer gibi hissettiriyor. Restoranın duvarları, geçmişin siyah-beyaz fotoğrafları ve Viyana’nın eski günlerine ait anılarıyla dolu. Bu, sadece bir yemek yeri değil, aynı zamanda Viyana’nın tarihine bir saygı duruşu.
Viyana’da Bir Lezzet Yolculuğu
Viyana’nın altın standartı olan Figlmüller Şnitzel’in hazırlık süreci, ustalık gerektiren bir sanattır desem asla yalan söylemiş olmam. En kaliteli dana eti, çıtır çıtır kızarmış pane harcı ve taze baharatlar, bu enfes yemeğin ana malzemeleridir. Bu et, ilk önce ince dilimlenip ardından özel bir kaplama olan pane ile kaplanıyor. Burada sadece etin kalitesi değil, aynı zamanda kaplama karışımının tarihten bu yana geleneksel Viyana Şnitzeli tarifine sadık kalması da önemli oluyor.
Figlmüller ayrıca, yanında servis ettiği garnitürlerle de dikkat çekiyor. Yanında gelen, patates salatası ve taze limon dilimleri, şnitzelin lezzetini tamamlıyor. Bu dengeli kombinasyon, sadece bir yemek değil, aynı zamanda bir sanat eseri haline geliyor.
Servis, Sunum ve Atmosfer
Benim gözümde Figlmüller, sadece bir restoran değil, Viyana’nın mirasını yaşatan bir mükemmel bir lezzet değeridir. Her lokmada geleneksel Viyana lezzeti ağzınızda buluşur. Bu sıradan bir şnitzel değil, bu Viyana’nın tarihini ve kültürünü keşfetme fırsatıdır.
Servis edilirken yanında taze limon dilimleriyle sunulması, lezzetin tazelik ve hafiflik kazanmasını sağlıyor. Büyük bir tabakta servis edilen bu enfes yemek, yanında patates salatası veya patates püresi gibi klasik garnitürlerle masanıza servis ediliyor.
Restoran, sadece lezzetleri ile değil, aynı zamanda tarihi atmosferi ile de misafirlerini büyülüyor. Viyana’nın altın standartı olan bu mekan, seyahatinizin unutulmaz bir parçası olmaya aday olduğunu söylesem yanılmam. Viyana’nın kültürel mirasına bir lezzet yolculuğu yapmak isteyenler için damakları şenlendiren bir deneyim sunacağına gerçekten emin olabilirsiniz.
Daha fazla blog yazılarına Microfon Blog sayfasından ulaşabilirsin. Ayrıca ücretsiz ve çevrim içi eğitimlere Microfon ile ulaşabilirsin. Bizi takip etmeyi unutma!