“Gülümse 🙂 Hayat devam ediyor…”
sloganı ve içimizi ısıtan gülümsemesiyle meşhur, birçok farklı sektörde kendisini gördüğümüz yazar, oyuncu, eğitmen, konuşmacı ve en önemlisi kendi deyimiyle insan olmaya çalışan biri… Çok değerli, Dr. İzzet Memi bu hafta sorularımızı yanıtlamak üzere bizlerle… Öncelikle şahane samimiyeti ve nezaketi için kendisine çok teşekkür ederiz. Yazarlık, tiyatro, kişisel gelişim üzerine konuşacağımız, sohbetin doruklarına ulaşacağımız röportajımıza hadi hep beraber geçelim!
1.Öncelikle merhabalar İzzet bey. Bu hafta sizi aramızda görmek çok hoş! Bizlerle olduğunuz için çok teşekkür ederiz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? İzzet Memi kimdir?
Açıkçası ben de halen kendimi arıyorum. Bu nedenle de meslek olarak ‘’İnsan olmaya çalışıyorum’’ diyorum kendime. Bu yolculukta da yan dallarım var. Eğitmenlik, konuşmacılık, yazarlık ve oyunculuk yapıyorum.
2. Kendi sitenizde ‘Hakkımda’ kısmında “…2013 yılında, geçmişimden gelen ve sırtımda yük olarak taşıdığım negatif duygulardan arınmak için bir yüzleşme dönemine girdim.”diyorsunuz. Aslında bu sizin için bir nevi dönüm noktası. Bu noktaya gelmenize sebep olan,sizi kendinizle yüzleşmeye iten şey neydi? Bu süreci nasıl geçirdiniz?
Bu konuda çok spesifik bir durum yaşamadım. Aslında uzun süren kendimle olan bağımın kopma noktasına geldiği bir sürecin son damlasıydı o yüzleşmeye karar verme halim. İlk başlarda zordu çünkü bilmediğim bir sürü halimi kendi içimde gördüm. Onlara alışmak ve onlarla birlikte yola devam etmek zaman aldı.
3. Kendinizle yüzleştiğiniz süreçte alt yapısının oluştuğunu söylediğiniz 2015 yılında çıkan“Açık Ruh Ameliyatı” isimli bir kitabınız var. Bize biraz kitabınızdan ve oluşum sürecinden bahseder misiniz? Sizi bu kitabı yazmaya iten şey yaşadıklarınızı ve bu süreci paylaşmak ve sadece yaşadıklarınızı insanlara anlatmak mı? Yoksa bu süreçlerden geçecek olan insanlara yeni bir yol açmak, bir nevi rehber olmak mı?
Kitabı çıkarırken insanlarla paylaşmak ve rehber olması gibi niyetlerim vardı. Ancak sonradan anladım ki aslında kitabın temeldeki amacı ilgiyi toplamak içinmiş. Kitabın içeriği hoşuma gidiyor, bunun yanında birinin kitabı alıp ‘’kitap çok güzel’’ demesi daha çok hoşuma gidiyor. Bu nedenle çıkarma niyetimin benim sandığım kadar masum olmadığını düşünüyorum.
4. Açık Ruh Ameliyatı, dünyada ilk defa bir kitaba özel bestelenmiş müzik eşliğinde okuyuculara sunulan bir kitap olarak karşımıza çıkıyor. Bu fikir nasıl ortaya çıktı?
Kitabı stüdyoda kaydedip kitapla birlikte CD vermeye karar vermiştim. (O zaman halen CD’ler vardı arabada ☺ ve o zamanki adı ile seslenen kitap henüz o kadar popüler değildi.) Kitabı okuyup kayıt olarak temizliğini yapmak baya uzun ve meşakkatli bir işti. Ben de kendi sesimi duya duya katlanamamaya başladım. Dedim bu böyle olmaz, bu nedenle kitap kaydını daha yumuşatması için bu konuda çok güvendiğim dostlarıma müzik bestelettim.
5. 2016 yılının başında kurumsal hayatınıza son verip, tutkunuzun sizi götürdüğü yeni bir yolculuğa çıktınız. Bu kararı verirken içinizde şüphe ve korku var mıydı? Ya da bu yolculuktan önce kendinize söylediğiniz sihirli bir söz, belki de sorduğunuz bir soru var mıydı?
Şüphe korku her zaman her başlangıçta olur. İnsan çok emin bile olsa, içinden bir yerden ‘’acaba’’ der. O günden bugüne geldiğimde de çok haksız değilmişim o acabaları demekte ☺ Hiçbir söz yoktu kendime söyledeğim, baya bodoslama işimi bırakıp kendi işimi yapmaya başladım.
6.Bu sorunun nezdinde bildiğiniz üzere bizler E- bursum olarak daha çok üniversiteye hazırlanan ve üniversitedeki gençlere yönelik bir platform olarak girişimci şirketler arasında yerimizi alıyoruz. Bu noktada gelecek kaygısı olan gençlere ne tavsiye edersiniz?
Kaygılanmakta haklılar. Sadece kaygılanmayla kalmasınlar, ellerinden o anda ne geliyorsa onu ortaya koysunlar. Çünkü birileri kaygılanmasına rağmen başaracak. O birileri harekete geçenler olacak.
7. Geçtiğiniz süreçten sonra tutkunuzun sizi götürdüğü bu yolda deneyimlerinizi, öğrendiklerinizi insanlara aktarmak için farkındalık söyleşilerine ve eğitimler vermeye devam ettiniz. Peki bu eğitimlerden öğrettiğiniz kadar öğrendiğiniz şeyler de var mı? Sizin hayatınıza neler kattı? Bu eğitimler sırasında sizi şaşırtan bir olayla karşılaştınız mı?
Her eğitimimde en çok ben öğreniyorum. Tabii ki çok şey oluyor şaşırtan. Ancak bunları eğitim içi özel şeyler. O yüzden burada paylaşmam etik olarak doğru olmaz. Bu eğitimler insanların kendileriyle yüzleştikleri ve duygusal olarak zaman zaman ağır geçen eğitimler. Beni de aslında genel olarak en çok şaşırtan insanların eğitimden çıktıktan sonraki dönüşümleri oluyor.
8. Hayatınızda karşılaştığınız olumsuz durumlarda, belki de kimilerimizin ruhsal anlamda düştüm dediği noktalarda tutunduğunuz bir duygu var mı? Bir konuşmanızda “Şükretmek, çok güzel bir yetkinliktir.” diyorsunuz. Bu tür durumlarda şükredecek bir neden arayarak mı olaya yaklaşıyorsunuz?
Şükretmek sadece bir tanesi. Asıl konu kişinin zihniyetini değiştirmesi. Sürekli şikayet eden, hayatında bulunduğu durumdan memnuniyetsiz olan kişi şükretse de, o şükürden bir şey anlamayacaktır. Aslında tek soru var: ‘’Ben ne yapabilirim?’’ yapabileceğin bir şey varsa git yap, yoksa da şikayet edip kimsenin huzurunu kaçırma. Tepkilerini yönetmeyi öğren.
9. Sizi birçok farklı alanda görüyoruz. Tiyatro da bunlardan biri… Hepimizin bildiği “İnsanı, insanla, insanca anlatma sanatı” nın sizin hayatınızdaki yeri ve önemi nedir?
Tiyatro benim için keyif. Ayda bir seyirciyle farklı bir kimlikle buluştuğum bir platform.
10. “Karşı Yaka Işıkları” isimli tek kişilik bir tiyatro oyununuz var. Bize bu oyun hakkında neler söylemek istersiniz?
Farklı kurgudaki bir oyun Karşı Yaka Işıkları. Hem tek kişilik bir tiyatro kısmı var, tiyatro kısmından sonra benim bir konuşmam var, daha sonra da seyirci ile birlikte interaktif şekilde geçirdiğimiz soru cevap kısmı var. Tüm bu bölümler kişilerin kendi iç dünyalarına bir yolculuk yapmalarını sağlıyor.
11. Bunca deneyimin ardında “Benim için farklı bir yeri vardır.” dediğiniz bir yazar ya da idol olarak gördüğünüz bir düşünce lideri var mı?
Var tabi ki. Bir tanesi antik yunandan Roma’lı stoacı Epiktetos, diğeri de halen bu yolu birlikte yürüdüğüm abilerimden Ali Erdinç Başaran.
12. Peki, öğretim hayatınız boyunca hiç burs aldınız mı? Aldıysanız bunun sizin hayatınız için nasıl bir anlamı oldu?
Ben hiç burs almadım. Alsaydım benim için tek anlamı değerini bilmem gereken bir sorumluluk olurdu.
13. Öncelikle bu harika röportaj ve güzel düşünceleriniz için tekrar çok teşekkür ederiz. Umudun en iyi anlatıcılarından biri olduğunuza inanıyor ve okurlarımızın da gülümsemenizdeki samimiyeti hissettiklerine inanıyoruz. Son olarak bizlere ve özellikle okurlarımıza neler söylemek istersiniz?
İnsanın tüm kudreti tepkilerini kontrol edebilmesinde yatar. Kendimize yapacağımız en güzel yatırım tepkilerimizi gözlemlemek ve onları yönetebilmek üzerine olacaktır.
Dr. İzzet Memi ile yaptığımız röportajdan keyif aldığınızı umuyoruz.
Daha fazla röportaj için seni Microfon Blog sayfamıza davet ediyoruz.
Okunması Gerekenler
Bizi Takip Edin!
Kültür Sanat
Haberdar Olun!
Kaydolarak Microfon'un Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları’nı kabul etmiş olursun. Fırsatlardan haberdar olabileceğin içerikler göndereceğiz. Dilediğinde aboneliğini iptal edebilirsin.