2015 yılında ülkenin kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla kurulan Esas Sosyal, gençlik ve istihdam alanında çeşitli çalışmaları ile büyük bir etki yaratıyor. Bu çalışmalardan biri olan Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı , İngilizce dil yeterliliği konusunda Anadolu’daki öğrenciler için harika bir çözüm modeli olarak ortaya çıkıyor. Sadece sosyal fayda yaratmakla kalmayıp bu sosyal faydayı sürdürülebilir kılmayı amaçlayarak, programının üçüncü senesinde de öğrencilerin dil becerilerini geliştirmeye devam ediyor.
Bizler de gençlerin yeteneklerini keşfetme konusunda büyük istekle çalışan Esas Sosyal Direktörü Özlem Akgün Eşmeler ile sizler için bir röportaj yaptık. Özlem Akgün Eşmeler’in renkli kariyeri hakkında bilgi almak istiyor veya “Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı Nedir?” ben de başvurabilir miyim gibi daha bir çok soruya cevap arıyorsanız bu röportajı mutlaka okumalısınız!
Kariyeriniz boyunca çok değerli kurumlarda kariyer yönetimi, iş kültürü, çalışan eğitimi gibi odağında insan ve gelişim olan alanlarda çalışmışsınız. Bu süreç boyunca yaptığınız işin en şaşırtıcı etkisinin ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Hem yeni mezunların hem de kariyerinde daha deneyimli olan profesyonellerin; yeteneklerini ve potansiyellerini keşfetmelerini sağlamak, kariyer yolculuklarını kolaylaştırmak ve bu süreçte onlara eşlik etmek çok kıymetli. Bunun sonunda çalışanların kariyerlerinden keyif almaları, gerçekten yapmak istedikleri işi ve olmak istedikleri yeri keşfetmelerini sağlamak, yaptığım iş ve sonrasındaki etkisi diyebiliriz.
Üniversiteden yeni mezun olmuş gençlerden, kıdemli meslek profesyonellerine kadar herkesin güçlü olduğu alanları ve geliştirmesi gereken noktaları keşfetmeye, bu doğrultuda donanım kazanmaya ihtiyacı var.
‘Ben oldum’ denildiği yerde yeni bir adım atmak, durup dışarıdan bakmak gerekiyor. Her zaman gelişime devam edilmesi, kişinin kendini sürekli güncel tutması gerekiyor. Bu bırakıldığı anda çok kısa sürede çalışma hayatının gerisinde kalınabiliyor…
İşinizin doğası gereği hep karşı tarafın kişisel gelişimini ya da kariyer süreçlerini konu edinmek durumundasınız. Dışarıdan bir göz, uzman bir yönetici olarak değerlendirmeler yapıyorsunuz. Peki kendi kariyeriniz için nasıl bir değerlendirme yapmıştınız? Kariyer planlanması gereken bir şey midir yoksa çok çalışmak ilerlemek için yeterli midir?
Ben daha üniversiteye girmeden önce insanların kariyer hayatları ile ilgili çalışmaya karar vermiştim. Personel yönetimi anlayışının; çalışanın potansiyelini keşfetmesi ve tüm sürecin çalışan odağında kurulduğu/yönetildiği bir yaklaşıma evirilmesi gerektiğine inanıyordum. Öncelikle bunu kamuda yapmayı hedefleyerek Kamu Yönetimi okumaya karar verdim. Üniversite hayatımda bunun bir uzmanlık olduğunu anlayarak Çalışma Ekonomisi Bölümü’nde çift ana dal yaptım. Bu süreçte de yönümü özel sektör olarak değiştirdim. Aslında iş hayatına ne yapacağımı bilerek başladım ve sonraki adımlarımı hep planladım, kendime bir hedef koyarak ilerledim ve bu hedefe ulaşmak için de çok çalıştım.
Özetle, kişinin profesyonel hayatta başarılı olabilmesi için kariyer planlaması olmazsa olmaz. Fakat bu plan tek başına yeterli değil, hedeflenen noktaya gelmek ve kariyer planını hayata geçirmek için de çok çalışmak ve sürekli kendini geliştirmek gerekiyor.
Eğitim hayatınıza İstanbul Üniversitesi’nde başlamışsınız. Ne yazık ki İngilizce devlet üniversitelerinin en zayıf kaldığı alanlardan biri. Bu dezavantajı yenmek için neler yaptınız?
Ben lisede yoğun bir İngilizce eğitimi almıştım fakat, üniversitede lisan açısından hiçbir eğitim almadım. Kariyerime iyi bir başlangıç yapmak, sonrasında da hedeflerimi gerçekleştirmek istiyordum, bunun için de İngilizce öğrenmem şarttı ama çift ana dal yaptığım için çok fazla vaktim yoktu.
İngilizce konuşulan bir ülkede, üniversitede ‘Akademik İngilizce’ eğitimine katıldım. 17 yıl önce aldığım bu eğitimin hala faydasını görüyorum. Konu lisan öğrenmek ve sürdürülebilir kılmak ise; eğitimi aldım bitti olmuyor maalesef. İngilizce yetkinliğinizi taze tutmanız, aktif kullanmanız gerekiyor. Her fırsatta İngilizce okumaya, dinlemeye devam ediyorum.
Türkiye’de uzun soluklu sosyal değişim programlarının çok fazla örneği yok. Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım’ın ise üçüncü senesi. Programın detaylarından bahseder misiniz? İlk başladığı günden bugüne neler değişti? Sosyal etkisini nasıl buluyorsunuz?
Sosyal fayda yaratmak kadar, yaratılan faydanın sürdürülebilir olması da çok önemli. Biz Esas Sosyal olarak her adımımızı bu farkındalık çerçevesinde atıyoruz.
Şu an 7. döneminin içinde olan Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı’ndan aldığımız geribildirimler ışığında Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı’nı hayata geçirdik. Bu program ile işverenlerce az tercih edilen üniversitelerden mezun olacak gençlerin okuldan işe geçiş süreçlerinde karşılarına çıkan yabancı dil engelini ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz. Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı, ilk yılında 150 gence fırsat eşitliği sundu. Program henüz ilk yılında büyük bir ilgi gördü ve bu nedenle 2. yılında 200, 3. yılında ise 250 genci program kapsamında desteklemeye karar verdik.
Program katılımcısı olan gençlerin, 12 ay süresince 3 kur online canlı sınıflarda İngilizce eğitimi alarak en az orta seviyede yabancı dil bilgisi ile mezun olmalarını hedefliyoruz. Katılımcılarımız, eğitim sonunda Berlitz Dil Okulları tarafından verilen ve uluslararası geçerliliği olan Dil Yeterlilik sertifika almaya hak kazanıyor. Programa; üniversitelerin 4 yıllık fakültelerinin 3. sınıf veya 5-6 yıllık fakültelerinin sondan bir önceki sınıf veya ön lisans bölümlerinin 1. sınıf öğrencisi olan gençler başvurabiliyor.
Her yıl giderek artan ilgi aslında ne kadar doğru bir alana odaklandığımızı gösteriyor. Dokunduğumuz her genç bizim için çok kıymetli. Yarattığımız bu etkinin sürdürülebilir olması çok önemli. Çeşitliliği, eşitliği ve kapsayıcılığı misyon edinen bir kurum olarak programlarımız çerçevesinde oluşturduğumuz ve içerisinde kurumsal destekçiler, sivil toplum kuruluşları, katılımcılar, mezunlar, mentörler, İK profesyonelleri ve eğitmenlerin olduğu 3.000 kişiyi aşkın ekosistemimiz ile gençlerimizin hikayelerini geliştiriyoruz. Özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve profesyonelleri bir araya getirerek eğitimli genç işsizliğinde birlikte hareket ediyor, kamuoyunda farkındalık yaratıyoruz.
Esas Sosyal ailesi olarak adlandırdığımız ekosistemimiz birbirini destekleyerek kümülatif bir sosyal fayda sağlıyor. Bunu bir örnek ile açıklamam gerekirse; Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı’na katılan 350 gencin % 31 gibi büyük bir oranı, ekosistemimizden geldi. Bununla birlikte Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı kurumsal destekçileri arasında yer alan 5 kurumun 46, 5 STK paydaşımızın ise 61 bursiyeri programımıza dâhil oldu. Kısacası bir genç birden fazla kurumun desteği ile daha da güçlendi diyebiliriz.
Programın çok yönlü planlandığını biliyoruz. Sadece bir dil kursu değil, kişisel gelişimden, akran danışmanlığına, çeşitli atölyelerden, ağ geliştirmeye kadar bir yıllık bir süreç. Programa kabul edilen öğrencileri nasıl bir süreç bekliyor? Sizden de duymak isteriz.
Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı’nı oluştururken bir dil programı olmanın ötesinde gençlerin gelişimine katkı sağlayacak, donanımlarını artıracak bir program olmasını hedefledik. Program kapsamında öğrencilere okuldan işe geçiş süreçlerini kolaylaştıracak eğitimler, İngilizce CV hazırlama ve kişiye özel İngilizce mülakat koçluğu, akran danışmanlığı (buddy’lik) gibi deneyimler sunuyoruz. Programımızı başarıyla tamamlayan katılımcılar, Esas Sosyal’den Hayırlı Sabancı ve Emine Sabancı Kamışlı imzalı sertifika, Berlitz’den de uluslararası geçerliliği olan sertifika alıyor.
Üçüncü dönemiyle birlikte toplamda 600 gence fırsat eşitliği sunduğumuz Program; gençlerin kariyer hayatına kendinden emin, donanımlı ve öz güvenli olarak adım atmalarına katkı sağlarken profesyonel ağlarını da geliştiriyor. Programa devam eden ikinci dönem katılımcılarının %55’i, programa başladıktan kısa bir süre sonra iş, staj veya yurt dışı programlarına kabul edildi. Ayrıca Programın, Berlitz’in Türkiye’deki iş ortaklıkları ile gerçekleştirdiği programlar arasında %94 başarıyla tamamlama oranı ile örnek uygulama olarak gösterilmesi bizim için ayrı bir gurur…
Öğrencilerin İngilizce konuşma yeteneklerinin daha kalıcı olması adına yaratmayı planladığınız ezberden uzak sistemin detaylarından bize bahseder misiniz?
Amacımız öğrencilerimizin konuşmasını, pratik yaparak İngilizce öğrenmesini sağlamak. Belitz Dil Okulları’nın çalışma metodu da bu şekilde. Ders materyalleri formül öğreten içeriklerden ziyade tamamen bu metoda göre uyarlanmış.
Eğitimimiz daha çok uygulama, diyalog ve role-play içerikli. Öğrenciler bu eğitimlerle sosyal ve iş hayatında kullanabilecekleri pratik bilgiye sahip oluyor. İçeriğimiz özellikle ezberden uzak daha kalıcı bir kazanım sağlamaya yönelik hazırlanmaktadır. Bu gençler için büyük bir avantaj.
Esas Sosyal olarak işverenlerce daha az bilinen Anadolu’daki devlet üniversitelerinde öğrenim gören gençlere özel bir program hazırlamanız çok değerli bir fikir. Günümüzdeki çeşitli alanlardaki mevcut ilanlarda göz ardı edilen bu bölgelerdeki parlak öğrencileri düşünmeye iten anlatabileceğiniz özel bir olay, anı veya sebebiniz var mı?
Türk gençlerine baktığımızda çok zeki, parlak, sorgulayıcı ve geliştirici niteliğe sahip bir neslin var olduğunu görüyoruz. Bence bir ülkenin en değerli varlığı doğru eğitilmiş genç nüfusu… Gençlik ve istihdam alanına yönelmemiz ve taşın altına elimizi koymak istememizin ana sebebi cesaretlendirmek! Öz güvenli ve donanımlı bireyler olmalarını sağlamak.
Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz araştırmalar sonucunda kurumların mezun oldukları üniversiteyi tanımadığı için gençlere fırsat vermediğini gördük. Yani gençler, eğitim gördükleri üniversitelerin bilinirliğine göre değerlendirilerek fırsat eşitsizliğine maruz kalıyorlar. Biz de bu noktada yeni bir yatırım alanı açarak, farklı kanallarla gençlere ulaşmaya karar verdik. Programlarımız kapsamında her dönemin başında oryantasyon, sonunda ise mezuniyet töreni yapıyoruz. Etkinliklerde her biri pırıl pırıl bakan, çok ciddi potansiyele sahip ve çok etkileyici fikirleri olan gençlerle karşılaştık. Her zaman, bu fırsatı onlara sunan tüm ekibe ve destekçilere minnettar olduklarını belirtiyorlar. Biz de tüm bunları gördükçe ve hissettikçe çok doğru bir soruna çözüm modeli ürettiğimizi fark ediyoruz. Ve ilerisi için heyecanlanıyoruz.
Kariyer hayatınızda etkilendiğiniz biri var mı? Varsa sebebinden bahseder misiniz?
Birlikte çalıştığım tüm yöneticilerimden, ekip arkadaşlarımdan çok şey öğrendim, öğreniyorum. Herkes ayrı bir hikâye aslında… Herkesi dinlemeye, öğrenmeye, anlamaya çalışıyorum ve illa ki herkesten bir şey alıyorum.
Son olarak kariyer yolculuğundaki Anadolu’daki parlak gençlere vermek istediğiniz tavsiyeler var mı?
Gençlere tavsiyem hayal etmekten vazgeçmemeleri… Ne yapmak istediklerine karar verdikleri anda o hedefe ulaşmak için neler mümkün! Ne yapmak gerekir araştırmalarını ve sürekli kendilerini geliştirmelerini öneririm.
Dünya büyük bir değişim ve dönüşüm içerisinde. Bu değişime açık olmak, yenilikleri takip etmek olmazsa olmaz diyebiliriz. Eğitim hayatı mezun olunca bitmiyor. Hep üzerine eklemek, yeni bilgilerle kendimizi geliştirmek şart. Yabancı dil çok önemli. Bol bol konuşarak, okuyarak dil yetkinliğini artırmak gerekir.
Microfon Blog’da birçok röportaj var. Sende diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsin. Vakıf ve dernek bursları doğası itibariyle çok çeşitlidir. Burs arıyorsan en doğru adres Microfon. Sitemizde başvurularını kafan karışmadan, açık ve anlaşılır biçimde yazılan rehberlerimiz aracılığıyla kolayca yapabileceksin. Bu kurumlara dair güncel yazılarımızı ve sitemizi gözden geçirmeni öneririz. Burs Ara kısmında güncel olan tüm burslara ulaşabilirsin.
Zeynep Güner
Okunması Gerekenler
Bizi Takip Edin!
Kültür Sanat
Haberdar Olun!
Kaydolarak Microfon'un Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları’nı kabul etmiş olursun. Fırsatlardan haberdar olabileceğin içerikler göndereceğiz. Dilediğinde aboneliğini iptal edebilirsin.